Beled Suresi
 



AYET NO

MEAL

1 (1-4) Sen bu beldedeyken bu beldeye (Mekke’ye), babaya ve ondan meydana gelen çocuğa yemin ederim ki, biz insanı bir sıkıntı ve zorluk içinde (olacak ve bunlara göğüs gerecek şekilde) yarattık. Facebook'ta Paylaş
2 (1-4) Sen bu beldedeyken bu beldeye (Mekke’ye), babaya ve ondan meydana gelen çocuğa yemin ederim ki, biz insanı bir sıkıntı ve zorluk içinde (olacak ve bunlara göğüs gerecek şekilde) yarattık. Facebook'ta Paylaş
3 (1-4) Sen bu beldedeyken bu beldeye (Mekke’ye), babaya ve ondan meydana gelen çocuğa yemin ederim ki, biz insanı bir sıkıntı ve zorluk içinde (olacak ve bunlara göğüs gerecek şekilde) yarattık. Facebook'ta Paylaş
4 (1-4) Sen bu beldedeyken bu beldeye (Mekke’ye), babaya ve ondan meydana gelen çocuğa yemin ederim ki, biz insanı bir sıkıntı ve zorluk içinde (olacak ve bunlara göğüs gerecek şekilde) yarattık. Facebook'ta Paylaş
5 İnsanoğlu, kendisine kimsenin güç yetiremeyeceğini mi sanıyor? Facebook'ta Paylaş
6 “Yığınla mal harcadım” diyor. Facebook'ta Paylaş
7 Kendisini kimsenin görmediğini mi sanıyor? Facebook'ta Paylaş
8 (8-10) Biz ona iki göz, bir dil, iki dudak vermedik mi; iki apaçık yolu (hayır ve şer yollarını) göstermedik mi? Facebook'ta Paylaş
9 (8-10) Biz ona iki göz, bir dil, iki dudak vermedik mi; iki apaçık yolu (hayır ve şer yollarını) göstermedik mi? Facebook'ta Paylaş
10 (8-10) Biz ona iki göz, bir dil, iki dudak vermedik mi; iki apaçık yolu (hayır ve şer yollarını) göstermedik mi? Facebook'ta Paylaş
11 Fakat o, sarp yokuşa atılmadı. Facebook'ta Paylaş
12 Sarp yokuşun ne olduğunu sen ne bileceksin? Facebook'ta Paylaş
13 O tutsak bir boynu çözmek (köle azat etmek)tir. Facebook'ta Paylaş
14 (14-16) Yahut şiddetli bir açlık gününde kendisiyle yakınlığı olan bir yetimi, yahut yerde sürünen bir yoksulu doyurmaktır. Facebook'ta Paylaş
15 (14-16) Yahut şiddetli bir açlık gününde kendisiyle yakınlığı olan bir yetimi, yahut yerde sürünen bir yoksulu doyurmaktır. Facebook'ta Paylaş
16 (14-16) Yahut şiddetli bir açlık gününde kendisiyle yakınlığı olan bir yetimi, yahut yerde sürünen bir yoksulu doyurmaktır. Facebook'ta Paylaş
17 (17-18) Sonra da iman edenlerden olup birbirine sabrı tavsiye edenlerden, birbirine merhameti tavsiye edenlerden olanlar var ya, işte onlar Ahiret mutluluğuna erenlerdir. Facebook'ta Paylaş
18 (17-18) Sonra da iman edenlerden olup birbirine sabrı tavsiye edenlerden, birbirine merhameti tavsiye edenlerden olanlar var ya, işte onlar Ahiret mutluluğuna erenlerdir. Facebook'ta Paylaş
19 Âyetlerimizi inkâr edenler ise; kötülüğe batmış kimselerdir. Facebook'ta Paylaş
20 Üzerlerinde etrafı sımsıkı kapatılmış bir ateş vardır. Facebook'ta Paylaş