|
Naziat Suresi
|
AYET NO |
MEAL |
1 |
Andolsun (kâfirlerin ruhlarını) şiddetle çekip çıkaranlara, |
|
2 |
Andolsun (mü’minlerin ruhlarını) kolaylıkla alanlara, |
|
3 |
Andolsun yüzüp yüzüp gidenlere, |
|
4 |
Derken, öne geçenlere, |
|
5 |
Nihayet işi çekip çevirenlere (ki, mutlaka tekrar diriltileceksiniz). |
|
6 |
(6-7) Büyük bir sarsıntının olacağı o günde o sarsıntıyı, peşinden gelen başka bir sarsıntı izleyecektir. |
|
7 |
(6-7) Büyük bir sarsıntının olacağı o günde o sarsıntıyı, peşinden gelen başka bir sarsıntı izleyecektir. |
|
8 |
O gün birtakım kalpler (tedirginlik içinde) şiddetle çarpacaktır. |
|
9 |
Onların gözleri (korku ile) inecektir. |
|
10 |
Şöyle derler: “Biz gerçekten gerisin geriye eski hâlimize mi döndürüleceğiz?” |
|
11 |
“Bizler çürümüş kemiklere döndükten sonra mı?” |
|
12 |
“Öyle ise bu hüsran dolu bir dönüştür” dediler. |
|
13 |
Hâlbuki o, bir haykırıştan (sûr’un üfürülmesinden) ibarettir. |
|
14 |
Birdenbire kendilerini mahşerde buluverirler. |
|
15 |
(Ey Muhammed!) Mûsâ’nın haberi sana geldi mi? |
|
16 |
Hani, Rabbi ona mukaddes Tuvâ vadisinde şöyle seslenmişti: |
|
17 |
“Haydi Firavun’a git! Çünkü o azmıştır.” |
|
18 |
“Ona de ki: İster misin (küfür ve isyanından) temizlenesin? |
|
19 |
Seni Rabbine ileteyim de O’na karşı derinden saygı duyup korkasın!” |
|
20 |
Derken Mûsâ ona en büyük mucizeyi gösterdi. |
|
21 |
Fakat o, Mûsâ’yı yalanladı ve isyan etti. |
|
22 |
Sonra sırt dönüp koşarak gitti. |
|
23 |
Hemen (adamlarını) topladı ve onlara seslendi: |
|
24 |
“Ben, sizin en yüce Rabbinizim!” dedi. |
|
25 |
Allah onu, ibret verici şekilde dünya ve âhiret cezasıyla cezalandırdı. |
|
26 |
Şüphesiz bunda Allah’tan sakınıp korkan kimseler için büyük bir ibret vardır. |
|
27 |
(Ey inkârcılar!) Sizi yaratmak mı daha zor, yoksa göğü yaratmak mı? Onu Allah kurmuştur. |
|
28 |
Onu yükseltmiş ve ona düzen ve âhenk vermiştir. |
|
29 |
O göğün gecesini karanlık yaptı, ışığını da çıkardı. |
|
30 |
Ardından yeri düzenleyip döşedi. |
|
31 |
Ondan suyunu ve merasını çıkardı. |
|
32 |
Dağları sağlam bir şekilde yerleştirdi. |
|
33 |
Bunları sizin için ve hayvanlarınız için bir yarar kaynağı yaptı. |
|
34 |
(34-35) En büyük felaket (kıyamet) geldiği zaman, o gün insan yaptıklarını hatırlar. |
|
35 |
(34-35) En büyük felaket (kıyamet) geldiği zaman, o gün insan yaptıklarını hatırlar. |
|
36 |
Cehennem, görenler için apaçık bir şekilde gösterilir. |
|
37 |
(37-39) Kim azgınlık eder ve dünya hayatını tercih ederse, şüphesiz, cehennem onun sığınağıdır. |
|
38 |
(37-39) Kim azgınlık eder ve dünya hayatını tercih ederse, şüphesiz, cehennem onun sığınağıdır. |
|
39 |
(37-39) Kim azgınlık eder ve dünya hayatını tercih ederse, şüphesiz, cehennem onun sığınağıdır. |
|
40 |
(40-41) Kim de, Rabbinin huzurunda duracağından korkar ve nefsini arzularından alıkoyarsa, şüphesiz, cennet onun sığınağıdır. |
|
41 |
(40-41) Kim de, Rabbinin huzurunda duracağından korkar ve nefsini arzularından alıkoyarsa, şüphesiz, cennet onun sığınağıdır. |
|
42 |
Sana, kıyametin ne zaman kopacağını soruyorlar. |
|
43 |
Onu bilip söylemek nerede, sen nerede? |
|
44 |
Onun nihai bilgisi yalnız Rabbine âittir. |
|
45 |
Sen, ancak ondan korkanları uyarıcısın. |
|
46 |
Kıyameti gördükleri gün onlar, sanki dünyada ancak bir akşam, yahut bir kuşluk vakti kadar kalmış gibidirler. |
|