Yunus Suresi
 



AYET NO

MEAL

1 Elif, Lam, Ra. Bunlar hikmetli kitabın ayetleridir. Facebook'ta Paylaş
2 İçlerinden bir adama: İnsanları uyar ve iman edenlere Rabbları katında yüksek bir makam olduğunu müjdele, diye vahyettiğimiz insanların tuhafına mı gitti ki kafirler: Bu, apaçık bir büyüdür, dediler. Facebook'ta Paylaş
3 Doğrusu sizin Rabbınız, gökleri ve yeri altı günde yaratıp sonra Arş´a hükmeden Allah´tır. İşi düzenler. İzni olmadıktan sonra kimse şefaat edemez. İşte Rabbınız Allah budur. O´na kulluk edin. Öğüt dinlemez misiniz? Facebook'ta Paylaş
4 Hepinizin dönüşü O´nadır. Allah´ın vaadi haktır. Doğrusu O, yaratmaya başlar, sonra iman edip iyi amel işleyenlere adaletle karşılık vermek için onu tekrar eder. Küfredenlere de; küfreder olmalarından dolayı kaynar sudan bir içki ve elem verici bir azab vardır. Facebook'ta Paylaş
5 Güneşi ziya ayı nur yapan, yılların sayısını ve hesabı bilmeniz için aya konak yerleri düzenleyen O´dur. Allah, bunları ancak hak ile yaratmıştır. Bilen insanlar için ayetlerini uzun uzadıya açıklar. Facebook'ta Paylaş
6 Gece ile gündüzün değişmesinde; Allah´ın göklerde ve yerde yarattıklarında, sakınan bir kavim için ayetler vardır. Facebook'ta Paylaş
7 Muhakkak ki Bize kavuşmayı ummayanlar, dünya hayatından hoşnud olup ona bağlananlar ve ayetlerimizden habersiz bulunanlar; Facebook'ta Paylaş
8 İşte kazanır olduklarından dolayı onların varacakları yer, cehennemdir. Facebook'ta Paylaş
9 Muhakkak ki iman edip salih amellerde bulunanları; Rabbları imanlarına karşılık doğru yola eriştirir. Na´im cennetlerinde altlarından ırmaklar akar. Facebook'ta Paylaş
10 Oradaki duaları: Münezzehsin Allah´ım; dirlik temennileri: Selam sizedir; dualarının sonu ise: Hamd alemlerin Rabbı olan Allah´a mahsusdur. Facebook'ta Paylaş
11 Eğer Allah insanlara hayrı çarçabuk istedikleri gibi, şerri de süratle verseydi, süreleri hemen bitmiş olurdu. İşte Biz, Bize kavuşmayı ummayanları böyle azgınlıkları içinde bocalamaya terkederiz. Facebook'ta Paylaş
12 İnsan bir sıkıntıya düşünce; yan gelip yattığı veya ayakta bulunduğu anlarda Bize yalvarıp yakarır. Biz, sıkıntısını giderince de; karşılaştığı sıkıntıdan ötürü Bize hiç yalvarmamışa döner. Böylece aşırı gidenlere işledikleri hoş görünür. Facebook'ta Paylaş
13 Andolsun ki; sizden önce nice nesilleri zulmettikleri zaman helak ettik. Peygamberleri onlara apaçık delillerle geldikleri halde, onlar inanmamışlardı. İşte Biz, suçlu kavmi böyle cezalandırırız. Facebook'ta Paylaş
14 Sonra onların ardından sizi, nasıl davranacağınıza bakmak için yeryüzünde onların yerine getirdik. Facebook'ta Paylaş
15 Ayetlerimiz onlara açık açık okununca; Bizimle karşılaşmayı ummayanlar: Bundan başka bir Kur´an getir veya bunu değiştir, dediler. De ki: Onu kendiliğimden değiştirmem olmaz. Ben, ancak bana vahyolunana uyarım. Ben, Rabbıma karşı gelirsem; büyük bir günün azabından korkarım. Facebook'ta Paylaş
16 De ki: Allah dileseydi; ben, onu size okumazdım. Ve size hiç bildirmezdim. Daha önce yıllarca aranızda bulundum. Hiç düşünmüyor musunuz? Facebook'ta Paylaş
17 Allah´a karşı yalan uyduran veya ayetlerini yalanlayanlardan daha zalim kim olabilir? Suçlular muhakkak ki felaha ermezler. Facebook'ta Paylaş
18 Onlar Allah´ı bırakarak; kendilerine fayda da, zarar da vermeyen şeylere taparlar. Bunlar, Allah katında bizim şefaatçılarımızdır, derler. De ki: Siz, Allah´a göklerde ve yerde bilmediği bir şey mi bildiriyorsunuz? Allah, onların ortak koşmalarından münezzeh ve yücedir. Facebook'ta Paylaş
19 İnsanlar tek bir ümmetten başka bir şey değildir. Sonradan ayrılığa düştüler. Eğer Rabbından daha önce bir söz geçmemiş olsaydı; ayrılığa düştükleri şeyler hakkında hüküm çoktan verilmiş olurdu. Facebook'ta Paylaş
20 Ona Rabbından bir ayet indirlmeli değil miydi? derler. De ki: Gayb; ancak Allah´a aittir. Bekleyin, doğrusu ben de sizinle birlikte bekleyenlerdenim. Facebook'ta Paylaş
21 Kendilerine dokunan sıkıntılardan sonra insanlara bir rahmet tattırdığımızda; hemen ayetlerimize düzen kurmaya çalışırlar. De ki: Düzen kurmada Allah en hızlıdır. Elçilerimiz de kurduğunuz düzenleri hiç şüphesiz yazmaktadırlar. Facebook'ta Paylaş
22 Sizi karada ve denizde yürüten O´dur. Gemide bulunduğunuzda geminin onları hoş bir rüzgarla götürdüğünde ve onunla sevindiklerinde; birden şiddetli bir kasırga gelip onları her taraftan dalgaların sardığı ve çepeçevre kuşatıldıklarını sandıkları anda, Allah´ın dinine sarılarak: Bizi bu tehlikeden kurtarırsan; andolsun ki, şükredenlerden oluruz, diye O´na yalvarırlar. Facebook'ta Paylaş
23 Allah onları kurtarınca; hemen yeryüzünde haksız yere taşkınlıklara başlarlar. Ey insanlar; yaptığınız taşkınlık aleyhinize, dünya hayatının eğlencesidir. Sonra dönüşünüz, Bizedir. Biz de yapmış olduğunuzu size bildiririz. Facebook'ta Paylaş
24 Dünya hayatının misali; sadece gökten indirdiğimiz su gibidir. Onunla, insan ve hayvanların yiyerek beslendikleri bitkiler bol bol yetişir; yeryüzü renk renk, çeşit çeşit masullerle süslenir. Ve yerin sahibleri bütün bunlara kadir olduklarını sandıkları sırada; geceleyin veya gündüzün emrimiz geliverirde orayı hiç birşey bitirmemişe çeviririz. Daha dün birşey yokmuş gibi olur. İşte Biz, ayetlerimizi düşünen insanlar için böylece açıklarız. Facebook'ta Paylaş
25 Ve Allah selam yurduna çağırır ve dilediğini dosdoğru yola iletir. Facebook'ta Paylaş
26 Güzel davrananlara daha güzeli ve fazlası var. Onların yüzleri ne kararır ne de zilletten kızarır. Onlar cennetin yaranıdırlar. Orada temelli kalacaklardır. Facebook'ta Paylaş
27 Kötülükleri kazananlara; kötülükleri kadar ceza verilir. Onların yüzlerini zillet bürür. Allah´a karşı onları savunacak kimse yoktur. Yüzleri, geceden de kara bir parçayla örtülmüş gibidir. İşte bunlar da ateşin yaranıdırlar. Orada temelli kalacaklardır. Facebook'ta Paylaş
28 O gün hepsini toplarız. Şirk koşanlara; Siz ve koştuğunuz ortaklar yerlerinize, deriz. Artık onların arasını açmışızdır. Ortakları derler ki: Bize tapmıyordunuz. Facebook'ta Paylaş
29 Allah, sizinle bizim aramızda şahid olarak yeter. Sizin tapınmanızdan haberimiz yoktur. Facebook'ta Paylaş
30 İşte orada herkes önceden yapmış olduğunu bilir. Gerçek mevlaları olan Allah´a döndürülürler. Uydurdukları şeyler ise kendilerinden kaybolup gider. Facebook'ta Paylaş
31 De ki: Gökten ve yerden size rızık veren kimdir? Kulak ve gözlere kim hükmeder? Diriyi ölüden çıkaran, ölüyü de diriden çıkaran kimdir? Her işi düzenleyen kimdir? Onlar: Allah´tır, diyecekler. O halde O´na karşı gelmekten sakınmaz mısınız? de. Facebook'ta Paylaş
32 İşte gerçek Rabbınız olan Allah budur. Haktan sonra dalaletten başka ne vardır? O halde nasıl çevriliyorsunuz? Facebook'ta Paylaş
33 Böylece, fasık olanların iman etmeyeceklerine dair Rabbının sözü gerçekleşti. Facebook'ta Paylaş
34 De ki: Ortaklarınız içinde önce yaratan, sonra bunu tekrar eden var mıdır? De ki: Allah önce yaratır, sonra bunu tekrar eder. Nasıl da döndürülüyorsunuz? Facebook'ta Paylaş
35 De ki: Sizin ortaklarınız içinde; hakka ileten var mıdır? De ki: Allah hakka eriştirir. Hakka eriştiren mi, yoksa götürülmeden gidemeyen mi uyulmaya daha layıktır. Ne oluyor size, nasıl hükmediyorsunuz? Facebook'ta Paylaş
36 Onların çoğu, sadece zanna tabi olurlar. Şüphe yok ki zann, hakikat karşısında bir şey ifade etmez. Doğrusu Allah, onların bütün işlediklerini bilendir. Facebook'ta Paylaş
37 Bu Kur´an, Allah´tan başkası tarafından uydurulmuş değildir. Ancak kendinden evvel geleni tasdik eder ve kitabı uzun uzun açıklar. Onda hiç şüphe yoktur. Alemlerin Rabbındandır. Facebook'ta Paylaş
38 Yoksa: Onu uydurdu mu? diyorlar. De ki: Sadıklardan iseniz, onun benzeri bir sure getirin. Ve Allah´tan başka çağırabileceklerinizi de çağırın. Facebook'ta Paylaş
39 Hayır, onlar bilgisini kavrayamadıkları, yorumu kendilerine gelmemiş bir şeyi yalanladılar. Onlardan öncekiler de böyle yalanlamışlardı. Zalimlerin sonunun nasıl olduğuna bir bak. Facebook'ta Paylaş
40 İçlerinden kimisi buna iman eder, kimisi de iman etmez. Rabbın fesad çıkaranları daha iyi bilir. Facebook'ta Paylaş
41 Şayet seni yalanlarlarsa; benim yaptığım bana, sizin yaptığınız sizedir. Siz benim yaptığımdan uzaksınız, ben de sizin yaptığınızdan uzağım, de. Facebook'ta Paylaş
42 İçlerinde sana kulak verenler vardır. Fakat sen sağırlara işittirebilir misin? Üstelik akılları da hiç ermiyorsa. Facebook'ta Paylaş
43 İçlerinde sana bakanlar da vardır. Körlere sen mi yol göstereceksin? Üstelik hiç görmüyorlarsa. Facebook'ta Paylaş
44 Doğrusu Allah insanlara hiç zulmetmez, ama insanlar kendilerine zulmederler. Facebook'ta Paylaş
45 O gün, onları sanki dünyada gündüzün sadece bir saat kalmışlar gibi toplayınca; birbirlerini tanırlar. Allah´a kavuşmayı yalan sayanlar ziyana uğramışlardır. Zaten onlar, hidayete ermişler de değillerdi. Facebook'ta Paylaş
46 Onlara vaadettiğimizin bir kısmını sana gösteririz veya seni alırız. Onların dönüşü bizedir. Allah onların yaptıklarına şahiddir. Facebook'ta Paylaş
47 Her ümmetin bir rasulü vardır. Onların rasulleri gelince aralarında adaletle hükmedilir. Ve asla zulme uğratılmazlar. Facebook'ta Paylaş
48 Derler ki: Doğru sözlülerden iseniz bu vaad ne zamanmış? Facebook'ta Paylaş
49 De ki: Allah´ın dilemesi dışında, ben; kendime bir fayda ve zarar verecek durumda değilim. Her ümmet için bir sure vardır. Sureleri gelince; ne bir an geciktirilir, ne de öne alınırlar. Facebook'ta Paylaş
50 De ki: Görmüyor musunuz, ya Allah´ın azabı size gece veya gündüz gelirse? Suçlular neden bunu acele istiyorlar? Facebook'ta Paylaş
51 Gerçekleştikten sonra mı ona inanacaksınız? Hemen şimdi mi. Hani siz onu acele istiyordunuz. Facebook'ta Paylaş
52 Sonra zulmetmiş olanlara denilir ki: Sürekli azabı tadın. Yalnız kazanır olduğunuz şeylerle cezalandırılmıyor musunuz? Facebook'ta Paylaş
53 O gerçek mi? diye senden haber sorarlar. De ki: Rabbıma andolsun ki o, muhakkak gerçektir. Elbette siz, O´nu aciz bırakacaklar değilsiniz. Facebook'ta Paylaş
54 Yeryüzünde bulunan her şey, nefsine zulmeden kimsenin olsaydı, onu fidye verirdi. Azabı gördükleri zaman içlerinde pişmanlık duyarlar. Halbuki onlar haksızlığa uğratılmadan aralarında adaletle hükmolunmuştur. Facebook'ta Paylaş
55 Dikkat edin, göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah´ındır. Dikkat edin, Allah´ın vaadi şüphesiz bir gerçektir. Fakat onların çoğu bunu bilmezler. Facebook'ta Paylaş
56 Dirilten ve öldüren O´dur. O´na döneceksiniz. Facebook'ta Paylaş
57 Ey insanlar; size Rabbınızdan bir öğüt, gçğüslerde olana bir şifa, mü´minler için bir hidayet ve rahmet gelmiştir. Facebook'ta Paylaş
58 De ki: Bunlar Allah´ın lütfu ve rahmeti iledir. Sadece bunlarla sevinsinler. O, bütün toplayıp yığdıklarından daha hayırlıdır. Facebook'ta Paylaş
59 De ki: Allah´ın size gönderdiği, sizin de bazılarını haram, bazılarını da helal kıldığınız rızıklar hakkında ne dersiniz? De ki: Allah mı size izin verdi, yoksa Allah´a iftira mı ediyorsunuz? Facebook'ta Paylaş
60 Allah´a karşı yalan uyduranlar, kıyamet gününü ne sanıyorlar? Doğrusu Allah, insanlar hakkında lütuf sahibidir. Fakat onların çoğu şükretmezler. Facebook'ta Paylaş
61 Ne işte bulunsan, Kur´an´dan ne okusan ve siz ne iş yaparsanız; yaptıklarınıza daldığınızda mutlaka Biz üzerinizde şahidiz. Yerde ve gökte hiç bir zerre Rabbından gizli değildir. Bundan daha küçüğü de, daha büyüğü de şüphesiz apaçık kitabdadır. Facebook'ta Paylaş
62 Dikkat edin, Allah dostlarında hiç bir korku yoktur. Onlar, mahzun da olacak değillerdir. Facebook'ta Paylaş
63 Onlar ki iman edip takvaya ermişlerdir. Facebook'ta Paylaş
64 Onlar için dünya hayatında da, ahirette de müjde vardır. Allah´ın sözleri değişmez. Bu, büyük kurtuluşun kendisidir. Facebook'ta Paylaş
65 Onların sözleri seni üzmesin. Muhakkak ki izzet, bütünüyle Allah´ındır. O, Semi´dir, Alim´dir. Facebook'ta Paylaş
66 Dikkat edin; göklerde kim varsa ve yerde kim varsa, hepsi Allah´ındır. Allah´tan başkasına tapanlar, gerçekte Allah´a koştukları ortaklara tabi olmuyorlar, onlar bir takım zannlara uyuyor ve ancak yalan söylüyorlar. Facebook'ta Paylaş
67 O´dur size geceyi dinlenesiniz diye karanlık ve gündüzü çalışasınız diye aydınlık kılan. Kulak veren bir kavim için bunlarda ayetler vardır. Facebook'ta Paylaş
68 Allah, çocuk edindi, dediler. Haşa, Allah bundan münezzehtir. O, müstağnidir. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O´nundur. Bu hususta hiç bir deliliniz yok. Allah hakkında bilmediğiniz şeyi mi söylüyorsunuz? Facebook'ta Paylaş
69 De ki: Allah hakkında yalan uyduranlar hiç şüphesiz felah bulmayacaklardır. Facebook'ta Paylaş
70 Dünyada biraz faydalanma vardır. Sonra dönüşleri Bizedir. Sonra Biz de küfreder olmalarından dolayı onlara şiddetli azabı tattıracağız. Facebook'ta Paylaş
71 Onlara Nuh´un haberini oku. Hani Nuh, kavmine demişti ki: Ey kavmim; aranızda kalmam, Allah´ın ayetlerini hatırlatmam, onlarla öğüt vermem size ağır geliyorsa; ben, Allah´a tevekkül ettim. Siz ve ortaklarınız toplanıp ne yapacağınızı kararlaştırın, içinizde ne tasarlıyorsanız açığa çıkarın, sonra bana mühlet de vermeyerek yapacağınızı yapın. Facebook'ta Paylaş
72 Yüz çevirirseniz; zaten ben sizden öğütlerimin karşılığı olarak bir ücret istemedim. Benim ücretim ancak Allah´a aittir. Ben, müslümanlardan olmakla emrolundum. Facebook'ta Paylaş
73 Onu yalanladılar; ama Biz, onu ve gemide beraberinde bulunanları kurtardık. Bunları yeryüzünün halifeleri yaptık. Ayetlerimizi yalanlayanları ise suda boğduk. Bir bak uyarılanların sonu nice oldu. Facebook'ta Paylaş
74 Sonra onun arkasından peygamberleri kavimlerine gönderdik. Onlara apaçık ayetylerle geldiler. Fakat önceden yalanladıkları için inanmadılar. Aşırı gidenlerin kalblerini işte böylece mühürleriz. Facebook'ta Paylaş
75 Bunlardan sonra Musa ile Harun´u ayetlerimizle Firavun´a ve erkanına gönderdik. İnanmayı kibirlerine yediremediler. Zaten günahkar bir topluluktular. Facebook'ta Paylaş
76 Tarafımızdan kendilerine hak geldiği vakit; doğrusu bu, apaçık bir büyüdür, dediler. Facebook'ta Paylaş
77 Musa dedi ki: Hak size geldiğinde mi böyle söylersiniz? Bu mudur büyü? Halbuki büyücüler felah bulmazlar. Facebook'ta Paylaş
78 Dediler ki: Siz ikiniz; bizi, babalarımızı üzerinde bulduğumuz yoldan çevirmek ve yeryüzünün büyükleri olmak için mi geldiniz? Biz, size inanmıyoruz. Facebook'ta Paylaş
79 Firavun: Bütün bilgin büyücüleri bana getirin, dedi. Facebook'ta Paylaş
80 Sihirbazlar gelince, Musa onlara: Atacağınızı atın, dedi. Facebook'ta Paylaş
81 Onlar atacaklarını atınca; Musa dedi ki: Bu sizin yaptığınız sihirdir, Allah onu boşa çıkaracaktır. Allah, elbette fesadçıların işini düzeltmez. Facebook'ta Paylaş
82 Ve suçlular istemese de Allah, hakkı sözleriyle gerçekleştirir. Facebook'ta Paylaş
83 Firavun ve erkanının kendilerine fenalık yapmasından korktuklarından, kavminin bir kısım gençleri dışında kimse Musa´ya iman etmedi. Çünkü Firavun, yeryüzünde çok ululanan ve gerçekten aşırı gidenlerdendi. Facebook'ta Paylaş
84 Musa dedi ki: Ey kavmim, eğer siz, gerçekten Allah´a iman etmişseniz ve müslüman olmuşsanız; artık O´na tevekkül edin. Facebook'ta Paylaş
85 Onlar da dediler ki: Biz, Allah´a tevekkül ettik. Ey Rabbımız, bizi, o zalimler güruhu ile sınama. Facebook'ta Paylaş
86 Merhametinle o kafirler güruhundan bizi kurtar. Facebook'ta Paylaş
87 Musa ve kardeşine de vahyettik ki: Mısır´da kavminiz için evler hazırlayın; evlerinizi namazgah edinin namaz kılın. Ve mü´minlere müjdele. Facebook'ta Paylaş
88 Musa dedi ki: Rabbımız, doğrusu sen Firavun´a ve erkanına bu dünyada hayatında süsler ve mallar verdin. Rabbımız; Senin yolundan insanları saptırsınlar diye mi? Rabbımız; mallarını yok et, onların kalblerini sık. Çünkü onlar, elim azabı görmedikçe iman etmezler. Facebook'ta Paylaş
89 Allah: ikinizin de duası kabul olundu. İkiniz de doğru yolda devam edin ve sakın bilmezlerin yolunu tutmayın, buyurdu. Facebook'ta Paylaş
90 İsrailoğullarına da denizi geçirdik. Firavun ve askerleri haksızlık ve düşmanlıkla ardlarına düştüler. Firavun boğulacağı anda: İsrailoğullarının iman ettiğinden başka tanrı olmadığına inandım. Artık ben de müslümanlardanım, dedi. Facebook'ta Paylaş
91 Şimdi mi inandın? Daha önce baş kaldırmış ve bozgunculardan olmuştun. Facebook'ta Paylaş
92 Senden sonrakilere ayet olman için bu gün senin cesedini kurtaracağız, dedik. Doğrusu insanların çoğu ayetlerimizden gafildirler. Facebook'ta Paylaş
93 Biz, İsrailoğullarını güzel bir yere yerleştirmiştik. Onlara tertemiz şeylerden rızıklar verdik. Kendilerine ilim gelinceye kadar hiç ihtilafa düşmediler. Şüphesiz Rabbın, kıyamet günü aralarındaki ihtilaflar hakkında hükmünü verecektir. Facebook'ta Paylaş
94 Sana indirdiklerimizden şüphe ediyorsan; senden önce indirdiğimiz kitabları okuyanlara sor. Andolsun ki; sana Rabbından hak gelmiştir. Sakın şüpheye düşenlerden olma. Facebook'ta Paylaş
95 Sakın Allah´ın ayetlerini yalan sayanlardan olma, yoksa hüsrana uğrayanlardan olursun. Facebook'ta Paylaş
96 Doğrusu, üzerlerine Rabbının sözü hak olanlar inanmazlar. Facebook'ta Paylaş
97 Onlara her türlü ayet gelse bile elem verici azabı görünceye kadar. Facebook'ta Paylaş
98 İman edip imanı kendisine fayda sağlayan bir kasaba olsaydı ya? Yunus´un kavmi müstesna. Onlar, iman ettikleri zaman üzerlerinden bu dünya hayatında rüsvaylık azabını kaldırdık, bir zamana kadar da kendilerini faydalandırdık. Facebook'ta Paylaş
99 Eğer Rabbın dileseydi; yeryüzündeki insanların hepsi iman ederdi. Öyleyse sen mi insanları mü´min olmaları için zorlayacaksın. Facebook'ta Paylaş
100 Allah´ın izni olmadan hiç kimse iman edemez. Ve o, pisliği akledemeyenlerin üzerine kılar. Facebook'ta Paylaş
101 De ki: Göklerde ve yerde neler var, bir bakın. Fakat bunca ayetler ve uyarılar inanmayanlar güruhuna fayda vermez. Facebook'ta Paylaş
102 Kendilerinden önce geçenlerin başlarına gelen günler gibisinden başkasını mı bekliyorlar? De ki: Bekleyin, ben de sizinle beraber beklemekteyim. Facebook'ta Paylaş
103 Sonra Biz, peygamberlerimizi ve iman edenleri kurtarırız. Böylece üstümüze bir hak olarak mü´minleri kurtaracağız. Facebook'ta Paylaş
104 De ki: Ey insanlar; benim dinimden şüphede iseniz, ben Allah´tan başka taptıklarınıza tapmam. Ancak, sizi öldürecek olan Allah´a kulluk ederim. Ben, mü´minlerden olmakla emrolundum. Facebook'ta Paylaş
105 Ve yüzünü tevhid dinine döndür, sakın müşriklerden olma diye. Facebook'ta Paylaş
106 Allah´ı bırakıp da sana ne fayda, ne de zarar getirmeyecek olan şeylere tapma. Eğer böyle yapacak olursan; şüphesiz zalimlerden olursun. Facebook'ta Paylaş
107 Allah sana bir sıkıntı verirse; onu yine ancak Allah giderir. Sana biri iyilik dilediği takdirde; onun lütfunu geri çevirecek de yoktur. O, bunu kullarından dilediğine verir. O, Gafur´dur, Rahim´dir. Facebook'ta Paylaş
108 De ki: Ey insanlar; size Rabbınızdan hak gelmiştir. Artık kim hidayeti kabul ederse; o, ancak kendi faydası için hidayete ermiş, kim de saparsa; kendi zararına sapmış olur. Ben, sizin başınıza bir bekçi değilim. Facebook'ta Paylaş
109 Sana vahyedilene uy. Allah hükmünü verinceye kadar sabret. O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır. Facebook'ta Paylaş