İbrahim Suresi
 



AYET NO

MEAL

1 Elif, Lam, Ra. Bu, insanları Rabblarının izniyle karanlıklardan aydınlığa çıkarman için onu sana indirdiğimiz bir kitaptır. Aziz ve Hamid´in dosdoğru yoluna. Facebook'ta Paylaş
2 O Allah ki; göklerde ve yerde olanlar O´nundur. Şiddetli azaptan dolayı vay kafirlere. Facebook'ta Paylaş
3 Onlar ki; dünya hayatını ahiret tercih ederler. Allah yolundan alıkoyarlar ve onda eğrilik ararlar. İşte onlar, derin bir sapıklık içindedirler. Facebook'ta Paylaş
4 Biz, her peygamberi kendi milletinin diliyle gönderdik ki; onlara, apaçık anlatsın. Bundan sonra Allah; dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir. Ve O; Aziz´dir, Hakim´dir. Facebook'ta Paylaş
5 Andolsun ki; Biz, Musa´yı; kavmini karanlıklardan aydınlıklara çıkar ve onlara, Allah´ın günlerini hatırlat, diye gönderdik. Şüphesiz bunda, sabreden ve şükreden herkes için ayetler vardır. Facebook'ta Paylaş
6 Hani Musa kavmine demişti ki: Allah´ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Çünkü o, sizi azabın kötüsüne uğratan, kadınlarınızı sağ bırakıp oğullarınızı boğazlayan Firavun hanedanından kurtarmıştı. Bunda Rabbınızdan büyük bir imtihan vardır. Facebook'ta Paylaş
7 Hani Rabbınız: Şükrederseniz; andolsun ki, size artırırım, nankörlük ederseniz; bilin ki azabım çok şiddetlidir, diye bildirmişti. Facebook'ta Paylaş
8 Musa: Siz ve yeryüzünde bulunanların hepsi nankörlük etseniz; muhakkak ki Allah, müstağni ve hamde layık olandır, demişti. Facebook'ta Paylaş
9 Sizden önce geçenlerin Nuh, Ad, Semud kavimlerinin ve onlardan sonra Allah´tan başka kimsenin bilmediği kavimlerin haberi size gelmedi mi? Peygamberleri onlara ayetlerle geldiler de onlar, ellerini ağızlarına koyup: Biz, sizin gönderilmiş olduğunuz şeyi inkar ettik, bizi çağırdığınız şeyden şüphe ve endişe içindeyiz, dediler. Facebook'ta Paylaş
10 Peygamberleri onlara: Gökleri ve yeri yaratan, günahlarınızı bağışlamak için çağıran ve sizi belirli bir süreye kadar tehir eden Allah´tan mı şüphe ediyorsunuz? demişlerdi. Onlar da: Siz de bizim gibi sadece birer insansınız. Siz; bizi, atalarımızın tapındığı şeylerden döndürmek istiyorsunuz. Öyleyse, bize açık bir delil getirin, demişlerdi. Facebook'ta Paylaş
11 Peygamberleri onlara: Biz de sizin gibi birer insanız, ama Allah kullarından dilediğine ihsanda bulunur. Allah´ın izni olmadıkça biz; size delil getiremeyiz. Mü´minler; Allah´a tevekkül etsinler, demişlerdi. Facebook'ta Paylaş
12 Hem biz, ne diye Allah´a tevekkül etmeyelim ki; bize dosdoğru yolları O, göstermiştir. Bize yaptığınız eziyetlere elbette dayanacağız. Tevekkül edenler de yalnız Allah´a tevekkül etsinler. Facebook'ta Paylaş
13 Küfredenler peygamberlerine dediler ki: Ya bizim dinimize dönersiniz, ya da sizi memleketimizden çıkarırız. Rabbları da onlara vahyetti ki: Biz, Facebook'ta Paylaş
14 Onlardan sonra da yeryüzüne sizi yerleştireceğiz. Bu, makamımdan ve tehdidimden korkanlara vaadimdir. Facebook'ta Paylaş
15 Yardım istediler ve bütün inatçı zorbalar da hüsrana uğradılar. Facebook'ta Paylaş
16 Ardından da cehennem. Orada irinli sudan içirilecektir. Facebook'ta Paylaş
17 Onu yudum yudum alacak ama yutamayacaktır. Her taraftan ona ölüm geldiği halde ölemeyecektir. Ve arkasından şiddetli bir azab gelip çatacaktır. Facebook'ta Paylaş
18 Rabblarına küfredenlerin hali; fırtınalı bir günde rüzgarın şiddetle savurduğu küle benzer. Yaptıklarından dolayı hiçbir şey elde edemezler. İşte bu, uzak bir sapıklıktır. Facebook'ta Paylaş
19 Görmez misin ki, Allah; gökleri ve yeri hak ile yaratmıştır. Dilerse sizi yok edip yeni bir halk getirir. Facebook'ta Paylaş
20 Ve bu, Allah için hiç de güç değildir. Facebook'ta Paylaş
21 Onların hepsi; Allah´ın huzuruna toplanıp çıkarlar. Zayıflar büyüklük taslayanlara: Doğrusu biz; size uymuştuk. Allah´ın azabından bizi koruyabilecek misiniz? derler. Onlar da: Allah, bizi doğru yola eriştirseydi; biz de sizi eriştirirdik. Şu halde artık sızlansak da katlansak da birdir. Bizim için kaçıp sığınacak bir yer yoktur, derler. Facebook'ta Paylaş
22 İş olup bitince; şeytan dedi ki: Gerçekten Allah, size sözün doğrusunu söylemişti. Ben de size söz verdim, ama caydım. Sizi zorlayacak hiç bir gücüm de yoktu. Yalnız ben sizi çağırdım, siz de geldiniz. O halde beni kınamayın, kendinizi kınayın. Artık ben sizi kurtaramam, siz de beni kurtaramazsınız. Esasen daha önce, beni Allah´a ortak koşmanızı kabul etmemiştim. Doğrusu zalimlere elim bir azab vardır. Facebook'ta Paylaş
23 İman edenler, salih amel işleyenler; altlarından ırmaklar akan cennetlere konulurlar. Rabblarının izni ile orada ebediyyen kalırlar. Onların birbirine sağlık temennileri de; selam´dır. Facebook'ta Paylaş
24 Görmez misin; Allah, nasıl bir misal verdi. Hoş bir söz; kökü sağlam, dalları göğe doğru olan hoş bir ağaca benzer. Facebook'ta Paylaş
25 Ki, Rabbının izniyle her zaman yemişini verir. İnsanlar ibret alsınlar diye Allah, onlara misal veriyor. Facebook'ta Paylaş
26 Çirkin bir söz; yerden koparılmış, kökü olmayan kötü bir ağaca benzer. Facebook'ta Paylaş
27 Allah; inananları, dünya hayatında ve ahirette sağlam bir söz üzerinde tutar. Zalimleri de saptırır. Allah, dilediğini yapar. Facebook'ta Paylaş
28 Allah´ın verdiği nimeti küfre çevirip değiştirenleri ve milletlerini helak olacakları yere götürenleri görmüyor musun? Facebook'ta Paylaş
29 Yaslanacakları cehenneme ki; o, ne kötü bir karargahtır. Facebook'ta Paylaş
30 Onlar; Allah´ın yolundan saptırmak için O´na eşler koşmuşlardı. Yaşayın bakalım, varacağınız yer şüphesiz ateş olacaktır, de. Facebook'ta Paylaş
31 İman eden kullarıma söyle: Namazı kılsınlar, alışveriş ve dostluğun olmayacağı gün gelmezden önce; kendilerine verdiğimiz rızıktan gizli, açık infak etsinler. Facebook'ta Paylaş
32 Allah O´dur ki; gökleri ve yeri yaratmış, indirdiği su ile size rızık olarak ürünler çıkarmıştır. Emri gereğince denizde yüzmek üzere gemileri ve nehirleri buyruğunuza verdi. Facebook'ta Paylaş
33 Devamlı olarak yörüngelerinde yürüyen güneşi ve ayı size müsahhar kıldı. Geceyi ve gündüzü de size teshir etti. Facebook'ta Paylaş
34 O, size istediğiniz şeylerin hepsinden verdi. Allah´ın nimetini sayacak olsanız; bitiremezsiniz. Doğrusu insan, pek zalim ve nankördür. Facebook'ta Paylaş
35 Hani İbrahim demişti ki: Rabbım; bu şehri emniyetli kıl. Beni de, oğullarımı da puta tapmaktan uzak tut. Facebook'ta Paylaş
36 Rabbım; çünkü onlar insanlardan bir çoğunu baştan çıkardılar. Bundan sonra bana uyan bendendir. Bana karşı gelen kimseyi de Sana havale ederim. Muhakkak ki Sen; Gafur, Rahim´sin. Facebook'ta Paylaş
37 Rabbımız; ben, çocuklarımdan kimini; namaz kılabilmeleri için, Senin mukaddes evinin yanında çorak bir vadiye yerleştirdim. Rabbımız; insanların gönüllerini onlara meylettir. Şükretmeleri için onları meyvelerle rızıklandır. Facebook'ta Paylaş
38 Rabbımız; doğrusu Sen, gizlediğimizi de açığa vurduğumuzu da bilirsin. Zaten yerde ve gökte hiçbir şey Allah´tan gizli kalmaz. Facebook'ta Paylaş
39 İhtiyarlığıma rağmen bana İsmail´i ve İshak´ı bahşeden Allah´a hamdolsun Doğrusu Rabbım; duaları işitendir. Facebook'ta Paylaş
40 Rabbım; beni namaz kılan eyle. Soyumdan gelenleri de. Duamı kabul buyur Rabbımız. Facebook'ta Paylaş
41 Rabbımız; hesabın görüldüğü günde beni, anamı, babamı ve mü´minleri bağışla. Facebook'ta Paylaş
42 Zalimlerin yaptıklarından Allah´ı gafil sanma. Onları sadece gözlerin dehşetle belireceği bir güne kadar tehir etmektedir. Facebook'ta Paylaş
43 O gün; başları kalkmış, gözleri kendilerine dönmeyecek şekilde sabit kalmış, gönülleri bomboş olarak koşup duracaklardır. Facebook'ta Paylaş
44 İnsanları, kendilerine azabın geleceği gün ile uyar. Zulmedenler derler ki: Rabbımız; bizi, yakın bir müddete kadar tehir et, davetine uyalım ve peygamberlere tabi olalım. Siz daha önce de sonunuzun gelmeyeceğine yemin etmemiş miydiniz? Facebook'ta Paylaş
45 Üstelik kendilerine zulmedenlerin yerlerinde oturdunuz, onlara yaptıklarımız ise sizlere açıklanmıştı. Size misaller vermiştik. Facebook'ta Paylaş
46 Gerçekten onlar, düzenlerini kurmuşlardı. Halbuki dağları oynatacak güçte olsa bile, onların bu düzenleri hep Allah´ın elindeydi. Facebook'ta Paylaş
47 Sakın, Allah´ın peygamberlerine vaadinden cayacağını sanma. Muhakkak Allah; Aziz´dir, intikam sahibidir. Facebook'ta Paylaş
48 O gün; yer başka bir yerle değiştirilir. Gökler de başka göklerle. Ve onlar; Vahid ve Kahhar olan Allah´ın huzuruna çıkarlar. Facebook'ta Paylaş
49 O gün; mücrimleri zincirlere vurulmuş olarak görürsün. Facebook'ta Paylaş
50 Gömlekleri katrandandır, yüzlerini ateş bürüyecektir. Facebook'ta Paylaş
51 Bu; Allah´ın herkese yaptığının karşılığını vermesi içindir. Muhakkak ki Allah; hesabı çabuk görendir. Facebook'ta Paylaş
52 Bu; uyarılsınlar ve yalnızca bir tek ilah bulunduğunu bilsinler, akıl sahipleri de öğüt alsınlar diye insanlara bir tebliğdir. Facebook'ta Paylaş