|
Saf Suresi
|
AYET NO |
MEAL |
1 |
Göklerde ve yerdekilerin hepsi Allah´ı tesbih eder. O, üstündür, hikmet sahibidir. |
|
2 |
Ey iman edenler! Yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz? |
|
3 |
Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz, Allah katında büyük bir nefretle karşılanır. |
|
4 |
Allah, kendi yolunda kenetlenmiş bir yapı gibi saf bağlayarak savaşanları sever. |
|
5 |
Bir zaman Musa kavmine: Ey kavmim! Benim, Allah´ın size gönderdiği elçisi olduğumu bildiğiniz halde niçin beni incitiyorsunuz? demişti. Onlar yoldan sapınca, Allah da kalplerini saptırmıştı. Allah, fâsıklar topluluğunu doğru yola iletmez. |
|
6 |
Hatırla ki, Meryem oğlu İsa: Ey İsrailoğulları! Ben size Allah´ın elçisiyim, benden önce gelen Tevrat´ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek Ahmed adında bir peygamberi de müjdeleyici olarak geldim, demişti. Fakat o, kendilerine açık deliller getirince: Bu apaçık bir büyüdür, dediler. |
|
7 |
İslâm´a çağırıldığı halde Allah´a karşı yalan uydurandan daha zalim kim olabilir! Allah, zalimler topluluğunu doğru yola erdirmez. |
|
8 |
Onlar ağızlarıyla Allah´ın nûrunu söndürmek istiyorlar. Halbuki kâfirler istemeseler de Allah nûrunu tamamlayacaktır. |
|
9 |
Müşrikler istemeseler de dinini bütün dinlere üstün kılmak için Peygamberini hidayet ve hak ile gönderen O´dur. |
|
10 |
Ey iman edenler! Sizi acı bir azaptan kurtaracak ticareti size göstereyim mi? |
|
11 |
Allah´a ve Resûlüne inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihad edersiniz. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır. |
|
12 |
İşte bu takdirde O, sizin günahlarınızı bağışlar, sizi zemininden ırmaklar akan cennetlere, Adn cennetlerindeki güzel meskenlere koyar. İşte en büyük kurtuluş budur. |
|
13 |
Seveceğiniz başka bir şey daha var: Allah´tan yardım ve yakın bir fetih. Müminleri (bunlarla) müjdele. |
|
14 |
Ey iman edenler! Allah´ın yardımcıları olun. Nitekim Meryem oğlu İsa havârîlere: Allah´a (giden yolda) benim yardımcılarım kimdir? demişti. Havârîler de: Allah (yolunun) yardımcıları biziz, demişlerdi. İsrailoğullarından bir zümre inanmış, bir zümre de inkâr etmişti. Nihayet biz inananları, düşmanlarına karşı destekledik. Böylece üstün geldiler. |
|