فَأَخَذَتْهُمُ الرَّجْفَةُ فَأَصْبَحُوا فِي دَارِهِمْ جَاثِمِينَ |
ARAPÇA LATİN |
Fe ehazethumur recfetu fe asbahû fî dârihim câsimîn(câsimîne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Derken, onları o kuvvetli sarsıntı yakaladı da yurtlarında yüzüstü hareketsiz çöke kaldılar. |
|
DİYANET VAKFI |
Bunun üzerine onları o (gürültülü) sarsıntı yakaladı da yurtlarında diz üstü dona kaldılar. |
|
ELMALILI SADE |
Bunun üzerine kendilerini o şiddetli sarsıntı tutuverdi ve yurtlarında çöküp kaldılar. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Bunun üzerine onları şiddetli bir sarsılma tutuverdi. Yurtlarında diz üstü çöküvermiş oldular. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Bu arada ani bir yer sarsıntısına tutuldular da oldukları yerde yığılıp kalıverdiler. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Derken onlar şiddetli bir sesle azâba uğradılar, yurtlarında diz çökmüş bir halde yüzükoyun kapanarak helâk olup gittiler. |
|
İBN-İ KESİR |
Bu yüzden onları şiddetli bir sarsıntı tutuverdi de yurtlarında dizüstü çöken kimseler oldular. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Bunun üzerine onları dayanılmaz bir sarsıntı tuttu da kendi yurtlarında diz üstü çöke kaldılar. |
|
BEKİR SADAK |
Bu yuzden onlari bir sarsinti tuttu ve olduklari yerde diz ustu cokuverdiler. |
|
CELAL YILDIRIM |
Bunun üzerine onları ansızın bir sarsıntı (müthiş bir deprem) yakalayıverdi, derken bulundukları yerde dizüstü çöküp kaldılar. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Bunun üzerine onları şiddetli bir sarsıntı tutuverdi de yurtlarında diz üstü çöken (helake uğrayan) kimseler oldular. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Bunun üzerine onları şiddetli bir sarsıntı yakaladı ve evlerinde çöküp mahvoldular. |
|
ALİ BULAÇ |
Bunun üzerine onları dayanılmaz bir sarsıntı tuttu da kendi yurtlarında diz üstü çöke kaldılar. |
|