فَجَعَلَهُمْ كَعَصْفٍ مَأْكُولٍ |
ARAPÇA LATİN |
Fe cealehum keasfin me’kûl(me’kûlin). |
|
DİYANET İŞLERİ |
(3-5) Üzerlerine balçıktan pişirilmiş taşlar atan sürü sürü kuşlar gönderdi. Nihayet onları yenilmiş ekin yaprakları hâline getirdi. |
|
DİYANET VAKFI |
Böylece Allah onları yenilip çiğnenmiş ekine çevirdi. |
|
ELMALILI SADE |
Derken onları, yenilmiş ekin yaprağı gibi kılıverdi. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Artık onları yenilmiş ekin yaprağı gibi kıldı. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Nihayet onları yenik ekin yaprağı gibi yapıverdi. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Onlar da içi boş ekin saplarına, kırılıp ezilmiş samanlara döndüler. |
|
İBN-İ KESİR |
Nihayet onları, yenik ekin yaprağı gibi yapıverdi. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Sonunda onları, yenik ekin yaprağı gibi kıldı. |
|
BEKİR SADAK |
Sonunda onlari, yenilmis ekin gibi yapti.* |
|
CELAL YILDIRIM |
Onları yenik ekin çöpüne benzetti. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Derken (Allah) onları yenik ekin yaprağı gibi yapıverdi. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Derken Rabbin, onları (kurtlar tarafından kemirilib doğranan) yenik ekin yaprakları haline getirdi. |
|
ALİ BULAÇ |
Sonunda onları, yenik ekin yaprağı gibi kıldı. |
|