مُسْتَكْبِرِينَ بِهِ سَامِرًا تَهْجُرُونَ |
ARAPÇA LATİN |
Mustekbirîne bihî sâmiran tehcurûn(tehcurûne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
(66-67) Çünkü âyetlerim size okunurdu da siz buna karşı büyüklük taslayarak arkanızı döner, geceleyin toplanıp hezeyanlar savururdunuz. |
|
DİYANET VAKFI |
(66-67) Çünkü âyetlerim size okunurdu da, siz, buna karşı kibirlenerek arkanızı döner, geceleyin (Kâbe´nin etrafında toplanarak) hezeyanlar savururdunuz. |
|
ELMALILI SADE |
Ona kafa tutarak gece lakırdıları ile hezeyanlar ederdiniz. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
«Onunla böbürlenerek geceleyin konuşan bir cemaat halinde hezeyanlarda bulunuyordunuz.» |
|
FİZİLALİL KURAN |
Ayetlerimize dudak bükerek gizli toplantılarınızda saçmalıyordunuz. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ululanırdınız orada ve geceleyin de Peygamber hakkında ulu orta söylenirdiniz. |
|
İBN-İ KESİR |
Büyüklük taslıyor, gece ağzınıza geleni söylüyordunuz. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Buna (ayetlerime) karşı büyüklük taslayarak: gece vakti de hezeyanlar sergiliyordunuz. |
|
BEKİR SADAK |
(66-67) «Ayetlerim size okundugunda buyukluk taslayip, gece agziniza geleni soyleyerek ardiniza donuyordunuz.» |
|
CELAL YILDIRIM |
(66-67) Âyetlerimiz cidden size okunuyordu, ama siz onu onurunuza, gururunuza yediremiyerek geceleyin yakışıksız sözler söyleyerek ökçeleriniz üzerine gerisin geri dönüyordunuz. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
(66-67) Karşınızda âyetlerimiz okunuyordu da siz bunu kibrinize yediremiyerek gerisin geri dönüyor, geceleyin de (cemâat hâlinde ve Beytin etrafında) hezeyanlarda bulunuyordunuz. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Kur’an’a baş kaldırıb geceleyin toplantılar yaparak hezeyanlar savuruyordunuz. |
|
ALİ BULAÇ |
Buna (ayetlerime) karşı büyüklük taslayarak; gece vakti de hezeyanlar sergiliyordunuz. |
|