وَهُوَ الَّذِي أَنْشَأَ لَكُمُ السَّمْعَ وَالْأَبْصَارَ وَالْأَفْئِدَةَ ۚ قَلِيلًا مَا تَشْكُرُونَ |
ARAPÇA LATİN |
Ve huvellezî enşee lekumus sem’a vel ebsâra vel ef’ideh(ef’idete), kalîlen mâ teşkurûn(teşkurûne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Hâlbuki O, sizin için kulakları, gözleri ve gönülleri yaratandır. Ne kadar az şükrediyorsunuz! |
|
DİYANET VAKFI |
O, sizin için kulakları, gözleri ve gönülleri yaratandır. Ne de az şükrediyorsunuz! |
|
ELMALILI SADE |
Halbuki, sizin için o kulağı, o gözleri ve o gönülleri yaratan O´dur. Siz, pek az şükrediyorsunuz. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Halbuki O, o (Hâlık-i Kerîm)´dir ki, sizin için kulağı ve gözleri ve kalpleri yaratmıştır. Sizler ise ne kadar az şükredersiniz! |
|
FİZİLALİL KURAN |
Gözü, kulakları ve gönülleri yaratıp size veren O´dur. Ne kadar az şükrediyorsunuz! |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ve o, bir mâbuttur ki size kulak, gözler ve kalpler verdi ne de az şükrediyorsunuz. |
|
İBN-İ KESİR |
Sizin için kulaklar, gözler ve kalbler var eden O´dur. Ne de az şükrediyorsunuz. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
O, sizin için kulakları, gözleri ve gönülleri inşa edendir; ne kadar az şükrediyorsunuz. |
|
BEKİR SADAK |
Oysa, sizin icin kulaklar, gozler ve kalbler vareden O´dur. Pek az sukrediyorsunuz. |
|
CELAL YILDIRIM |
O ki size kulağı, gözleri, gönülleri yarattı; ne de az şükrediyorsunuz !. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
O, sizin için o kulakları, o gözleri, o gönülleri yaratandır. (Böyle iken) ne az şükredersiniz! |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Halbuki size, o kulakları, o gözleri, o kalbleri yaratıb veren O’dur. Siz pek az şükrediyorsunuz. |
|
ALİ BULAÇ |
O, sizin için kulakları, gözleri ve gönülleri inşa edendir; ne az şükrediyorsunuz. |
|