وَالَّذِينَ هُمْ عَلَىٰ صَلَوَاتِهِمْ يُحَافِظُونَ |
ARAPÇA LATİN |
Vellezîne hum alâ salavâtihim yuhâfızûn(yuhâfızûne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Onlar ki, namazlarını kılmağa devam ederler. |
|
DİYANET VAKFI |
Ve onlar ki, namazlarına devam ederler. |
|
ELMALILI SADE |
Onlar ki, namazlarını muhafaza ederler. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Ve o mü´minler ki, onlar namazları üzerine muhafazada (muvazabette) bulunurlar. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Onlar ki, namazlarını aksatmaksızın kılarlar. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ve öyle kişilerdir onlar ki namazlarını korurlar. |
|
İBN-İ KESİR |
Ki onlar; namazlarını korurlar. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Onlar, namazlarını da (titizlikle) koruyanlardır. |
|
BEKİR SADAK |
Namazlarina riayet ederler. |
|
CELAL YILDIRIM |
Onlar ki, namazlarını (vaktinde kılıp) koruyarak gözetirler. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
(Öyle mü´minler) ki onlar namazlarına devam ederler. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Onlar ki, namazlarını gereği üzre devamlı kılarlar; emanetlerine ve verdikleri söze riayet ederler. |
|
ALİ BULAÇ |
Onlar, namazlarını da (titizlikle) koruyanlardır. |
|