يَقُولُونَ لَئِنْ رَجَعْنَا إِلَى الْمَدِينَةِ لَيُخْرِجَنَّ الْأَعَزُّ مِنْهَا الْأَذَلَّ ۚ وَلِلَّهِ الْعِزَّةُ وَلِرَسُولِهِ وَلِلْمُؤْمِنِينَ وَلَٰكِنَّ الْمُنَافِقِينَ لَا يَعْلَمُونَ |
ARAPÇA LATİN |
Yekûlûne le in reca’nâ ilel medîneti le yuhricennel eazzu min hel ezell(ezelle), ve lillâhil izzetu ve li resûlihî ve lil mû’minîne ve lâkinnel munâfikîne lâ ya’lemûn(ya’lemûne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Onlar, “Andolsun, eğer Medine’ye dönersek, üstün olan, zayıf olanı oradan mutlaka çıkaracaktır” diyorlardı. Hâlbuki asıl üstünlük, ancak Allah’ın, Peygamberinin ve mü’minlerindir. Fakat münafıklar (bunu) bilmezler. |
|
DİYANET VAKFI |
Onlar: Andolsun, eğer Medine´ye dönersek, üstün olan, zayıf olanı oradan mutlaka çıkaracaktır, diyorlardı. Halbuki asıl üstünlük, ancak Allah´ın, Peygamberinin ve müminlerindir. Fakat münafıklar bunu bilmezler. |
|
ELMALILI SADE |
Diyorlar ki: «Eğer Medine´ye dönersek, herhalde en güçlü, en şerefli olan en zayıf olan alçağı oradan çıkaracaktır.» Oysa güç, haysiyet Allah´ın, Resulünün ve müminlerindir, fakat münafıklar bilmezler. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Derler ki: «Eğer Medine´ye döner gider isek elbette azîz olanlar, zelil olanları oradan çıkaracaklardır.» Halbuki izzet Allah´a mahsustur ve Peygamberi ile mü´minlere mahsustur. Fakat o münafıklar bilmezler. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Diyorlar ki: «Andolsun, eğer Medine´ye dönersek şerefli olan, alçak olanı oradan mutlaka çıkaracaktır.» Şeref ancak Allah´ın, O´nun Peygamberinin ve müminlerindir. Fakat münafıklar bunu bilmezler. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Derler ki: Medîne´ye dönünce andolsun ki üstün olan, elbette aşağılık kişiyi çıkarır oradan ve Allah´ındır üstünlük ve Peygamberinin ve inananların ve fakat münâfıklar, bilmezler. |
|
İBN-İ KESİR |
Onlar; şayet Medine´ye dönersen, andolsun ki; şerefli ve kuvvetli olanlar, zayıf olanları oradan muhakkak çıkaracaktır, diyorlardı. Oysa izzet Allah´ ın, Peygamberinin ve mü´minlerindir. Fakat münafıklar, bunu bilmezler. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Derler ki: «Andolsun, Medine´ye bir dönecek olursak, gücü ve onuru çok olan, düşkün ve zayıf olanı elbette oradan sürüp çıkaracaktır.» Oysa izzet (güç, onur ve üstünlük) Allah´ın, O´nun Resulü´nün ve mü´minlerindir. Ancak münafıklar bilmiyorlar. |
|
BEKİR SADAK |
«Eger bu savasdan Medine´ye donersek, serefli kimseler alcaklari and olsun ki, oradan cikaracaktir» diyorlardi. Oysa, seref Allah´in, peygamberinin ve inananlarindir, ama ikiyuzluler bu gercegi bilmezler. * |
|
CELAL YILDIRIM |
Derler ki: «Eğer Medine´ye dönersek and olsun ki, üstün ve şerefli olanlar, aşağılık alçakları oradan çıkaracaktır.» (Oysa) üstünlük ve şeref Allah´a, Peygamberine ve mü´minlere aittir. Ne var ki münafıklar (bunu) bilmezler. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Onlar «Eğer Medîneye dönersek, andolsun, en şerefli ve kuvvetli olan (ımız) oradan en hakıyr (ve zaîf) olanı muhakkak çıkaracakdır» diyorlardı. Halbuki şeref, kuvvet ve gaalibiyyet Allahındır, peyğamberinindir, müminlerindir. Fakat münafıklar (bunu) bilmezler. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Diyorlar ki, “(eğer bu savaştan) Medîne’ye bir dönersek kuvvet ve şerefi çok olan (bizler), zayıf ve düşük olanı (müminler topluluğunu) oradan çıkaracaktır. Halbuki kuvvet ve üstünlük Allah’ın, Rasûlünün ve müminlerindir; fakat münafıklar bilmezler. |
|
ALİ BULAÇ |
Derler ki, "Andolsun, Medine´ye bir dönecek olursak, gücü ve onuru çok olan, düşkün ve zayıf olanı elbette oradan sürüp-çıkaracaktır." Oysa izzet (güç, onur ve üstünlük) Allah´ın, O´nun Resûlü’nün ve mü´minlerindir. Ancak münafıklar bilmiyorlar. |
|