وَذَرْنِي وَالْمُكَذِّبِينَ أُولِي النَّعْمَةِ وَمَهِّلْهُمْ قَلِيلًا |
ARAPÇA LATİN |
Ve zernî vel mukezzibîne ulîn na’meti ve mehhilhum kalîlâ(kalîlen). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Nimet içinde yüzen o yalanlayıcıları bana bırak ve onlara biraz mühlet ver. |
|
DİYANET VAKFI |
Nimet içinde yüzen o yalancıları bana bırak ve onlara biraz mühlet ver. |
|
ELMALILI SADE |
Refah ve zevk sahibi o inkarcıları Bana bırak ve onlara biraz mühlet ver! |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Ve o nîmet sahipleri olan mükezzipleri bana bırak ve onlara biraz mühlet ver. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Ayetlerimi yalanlayan o zenginlerin işini bana bırak, onlara biraz süre tanı. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ve bana bırak nîmet sâhibi olan yalanlayanları ve az bir zaman mühlet ver onlara. |
|
İBN-İ KESİR |
Nimet sahibi olan o yalancıları Bana bırak. Ve onlara biraz mühlet ver. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Yalanlamakta olan nimet (refah ve servet) sahiplerini sen bana bırak ve onlara az bir süre tanı. |
|
BEKİR SADAK |
Varlik sahibi olup da seni yalanlayanlari Bana birak; onlara az bir mehil ver. |
|
CELAL YILDIRIM |
Nîmet sahipleri olup (Hakk´ı) yalanlayanları bana bırak da kendilerine az bir mühlet ver. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Yalan sayacak olan o varlık saahiblerini bana bırak ve onlara biraz mühlet ver. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
(Ey Rasûlüm, seni) inkâr eden o refah sahiblerini bana bırak ve onlara biraz mühlet ver; (yakında Bedir savaşında ve kıyamette onların cezasını vereceğim). |
|
ALİ BULAÇ |
Yalanlamakta olan nimet (refah ve servet) sahiplerini sen Bana bırak ve onlara az bir süre tanı. |
|