كَلَّا سَيَعْلَمُونَ |
ARAPÇA LATİN |
Kellâ se ya’lemûn(ya’lemûne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Hayır, ileride bilecekler. |
|
DİYANET VAKFI |
Hayır! Anlayacaklar! |
|
ELMALILI SADE |
Hayır, ileride bilecekler! |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
(4-5) Hayır. Yakında bileceklerdir. Sonra hayır. Yakında bileceklerdir. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Hayır yakında bilecekler. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Hayır, bilirler yakında. |
|
İBN-İ KESİR |
Hayır; ilerde, bileceklerdir. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Hayır, yakında bileceklerdir. |
|
BEKİR SADAK |
Hayir; suphesiz gorup bileceklerdir. |
|
CELAL YILDIRIM |
Hayır, (görüş ayrılığına gerek yok) ileride bilecekler. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Hayır (ihtilâfa ve soruşdurmıya hacet yok), ileride (onu) bilecekler. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Hayır, (ihtilâfa lüzum yok, iş dedikleri gibi değil). İleride (kıyamet günü, inkârlarının akıbetini) bilecekler. |
|
ALİ BULAÇ |
Hayır; yakında bileceklerdir. |
|