الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ طُوبَىٰ لَهُمْ وَحُسْنُ مَآبٍ |
ARAPÇA LATİN |
Ellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti tûbâ lehum ve husnu meâb(meâbin). |
|
DİYANET İŞLERİ |
İnanan ve salih amel işleyenler için, mutluluk ve güzel bir dönüş yeri vardır. |
|
DİYANET VAKFI |
İman edip iyi işler yapanlara ne mutlu! Varılacak güzel yurt da onlar içindir. |
|
ELMALILI SADE |
Onlar ki iman etmiş ve iyi işler istemektedirler; ne hoş mutluluk onların, istikbal güzelliği de onların! |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
O kimseler ki, imân ettiler ve sâlih sâlih amellerde bulundular, fevz-ü necât onlara, dönüp gidilecek güzel bir yurd da onlara. |
|
FİZİLALİL KURAN |
İman edip iyi ameller işleyenlere ne mutlu, onları güzel bir gelecek beklemektedir. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
İnananlara ve iyi işlerde bulunanlara gelince: Kutluluk da onlara, dönüp varılacak güzel yurt da. |
|
İBN-İ KESİR |
İnanmış olup salih ameller işleyenler için, hoş bir hayat ve güzel bir gelecek vardır. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
İman edip salih amellerde bulunanlar, ne mutlu onlara. Varılacak yerin güzel olanı (onlarındır) . |
|
BEKİR SADAK |
Inanan ve yararli is iyleyen kimseler icin hos bir hayat ve donulecek guzel bir yer vardir. |
|
CELAL YILDIRIM |
İmân ettikten sonra güzel ve yararlı amellerde bulunanlara müjde ve mutluluk; bir de dönülecek güzel bir yer var! |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Îman edib de güzel işler (hareketler ve ibâdetler) yapanlar: Ne mutlu onlara! (Nihayet) dönüb gidilecek güzel yurd da (onların). |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
İman edip de sâlih ameller işliyenler (var ya), ne mutlu onlara! Ahirette güzel barınak da onların! |
|
ALİ BULAÇ |
İman edip salih amellerde bulunanlar, ne mutlu onlara. Varılacak yerin güzel olanı (onlarındır). |
|