لَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنْسَانَ فِي أَحْسَنِ تَقْوِيمٍ |
ARAPÇA LATİN |
Lekad halaknel insâne fî ahseni takvîm(takvîmin). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Biz, gerçekten insanı en güzel bir biçimde yarattık. |
|
DİYANET VAKFI |
(1-5) İncire, zeytine, Sina dağına ve şu emîn beldeye yemin ederim ki, biz insanı en güzel biçimde yarattık. Sonra onu aşağıların aşağısına indirdik. |
|
ELMALILI SADE |
Biz insanı en güzel biçimde yarattık. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Muhakkak ki, Biz insanı en güzel bir biçimde yarattık. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Biz insanı en güzel bir şekilde yarattık, |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Gerçekten de biz, insanı, en güzel bir sûrete sâhip olarak yarattık. |
|
İBN-İ KESİR |
Doğrusu Biz; insanı en güzel biçimde yarattık, |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Doğrusu, biz insanı en güzel bir biçimde yarattık. |
|
BEKİR SADAK |
Biz insani en guzel sekilde yarattik, |
|
CELAL YILDIRIM |
Biz elbette insanı en güzel biçimde yarattık. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
biz, hakıykat, insanı en güzel bir biçimde yaratdık. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Biz, gerçekten insanı en güzel bir biçimde yarattık. |
|
ALİ BULAÇ |
Doğrusu, Biz insanı en güzel bir biçimde yarattık. |
|