بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ إِذَا زُلْزِلَتِ الْأَرْضُ زِلْزَالَهَا |
ARAPÇA LATİN |
İzâ zulziletil ardu zilzâlehâ. |
|
DİYANET İŞLERİ |
(1-3) Yeryüzü kendine has bir sarsıntıya uğratıldığı, içindekileri dışarıya çıkarıp attığı ve insan, “Ona ne oluyor?” dediği zaman, |
|
DİYANET VAKFI |
(1-5) Yerküre kendine has sarsıntısıyla sallandığı, toprak ağırlıklarını dışarı çıkardığı ve insan «Ne oluyor buna!» dediği vakit, işte o gün (yer) Rabbinin ona bildirmesiyle bütün haberlerini anlatır. |
|
ELMALILI SADE |
Yer o sarsıntıyla sarsıldığında, |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Vaktâ ki, yer kendisine ait şiddetli bir zelzele ile sarsılır. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Yer dehşetle sarsıldıkça sarsıldığı, |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Yeryüzü, şiddetli bir depremle sarsılınca. |
|
İBN-İ KESİR |
Yer, sarsıldıkça sarsıldığı zaman; |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Yer, o şiddetli sarsıntıyla sarsıldığı, |
|
BEKİR SADAK |
(1-3) Yer dehsetle sarsildikca sarsildigi, yeryuzu agirliklarini disariya cikardigi ve insanin: «Buna ne oluyor?» dedigi zaman; |
|
CELAL YILDIRIM |
Yerküre o müthiş deprem ile sarsıldığı, |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Yer, kendisine âid şiddetli bir sarsıntı ile zelzeleye uğratıldığı zaman, |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Arz, şiddetli sarsıntısı ile sarsıldığı; |
|
ALİ BULAÇ |
Yer, o şiddetli sarsıntısıyla sarsıldığı, |
|