أَنَّا صَبَبْنَا الْمَاءَ صَبًّا |
ARAPÇA LATİN |
Ennâ sabebnel mâe sabbâ(sabben). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Gerçekten biz, yağmuru bol bol yağdırdık. |
|
DİYANET VAKFI |
(25-32) Şöyle ki: Yağmurlar yağdırdık. Sonra toprağı göz göz yardık da oradan ekinler, üzüm bağları, sebzeler, zeytin ve hurma ağaçları, iri ve sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirdik. (Bütün bunlar) sizi ve hayvanlarınızı yararlandırmak içindir. |
|
ELMALILI SADE |
Biz, o suyu bir döküş (bol bol) dökmekteyiz. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
(25-27) Şüphe yok ki, bir suyu bir dökmekle döküverdik. Sonra yeri bir yarmakla yarıverdik. Artık onda daneler bitirdik. |
|
FİZİLALİL KURAN |
O suyu döktükçe döktük. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Şüphe yok ki biz, bir yağmurdur, yağdırdık. |
|
İBN-İ KESİR |
Doğrusu Biz; o suyu, bol bol indirdik. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Hiç şüphe yok biz, suyu akıttıkça akıttık, |
|
BEKİR SADAK |
Dogrusu suyu bol bol indirmekteyiz. |
|
CELAL YILDIRIM |
Şüphesiz ki biz suyu döker de dökeriz, (İhtiyaç nisbetinde yağmur yağdırırız). |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Hakıykat biz, o suyu (yağmuru) bol bol dökdük. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Gerçekten biz, yağmuru bol bol yağdırdık. |
|
ALİ BULAÇ |
Biz şüphesiz, suyu akıttıkça akıttık, |
|