وَمَا يُدْرِيكَ لَعَلَّهُ يَزَّكَّىٰ |
ARAPÇA LATİN |
Ve mâ yudrîke leallehu yezzekkâ. |
|
DİYANET İŞLERİ |
(Ey Muhammed!) Ne bilirsin, belki de o arınacak, |
|
DİYANET VAKFI |
(1-4) (Peygamber), âmânın kendisine gelmesinden ötürü yüzünü ekşitti ve çevirdi. (Resûlüm! onun halini) sana kim bildirdi! Belki o temizlenecek, yahut öğüt alacak da o öğüt ona fayda verecek. |
|
ELMALILI SADE |
Ne bilirsin, belki o temizlenecek. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Sana ne şey bildirdi, olabilir ki, o temizlenecektir? |
|
FİZİLALİL KURAN |
Ne bileceksin sen belki o arınacak? |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Belki o, arınacaktır, ne bilirsin? |
|
İBN-İ KESİR |
Ne bilirsin belki de o, temizlenecekti. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Nerden biliyorsun; belki o, temizlenip arınacak? |
|
BEKİR SADAK |
Ne bilirsin, belki de o arinacak; |
|
CELAL YILDIRIM |
(3-4) Ne bilirsin, belki o temizlenecek veya öğüt alacaktı da o öğüt ona fayda verecekti ? |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
(Onun haalini) sana hangi şey bildirdi? Belki o, (senden öğrenecekleriyle) temizlenecekdi. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Onun halini sana hangi şey bildirdi? Belki o, (senden sormakla cehalet kirinden) temizlenecekti. |
|
ALİ BULAÇ |
Nerden biliyorsun; belki o, temizlenip-arınacak? |
|