أَوْ يَذَّكَّرُ فَتَنْفَعَهُ الذِّكْرَىٰ |
ARAPÇA LATİN |
Ev yezzekkeru fe tenfeahuz zikrâ. |
|
DİYANET İŞLERİ |
Yahut öğüt alacak da bu öğüt kendisine fayda verecek. |
|
DİYANET VAKFI |
(1-4) (Peygamber), âmânın kendisine gelmesinden ötürü yüzünü ekşitti ve çevirdi. (Resûlüm! onun halini) sana kim bildirdi! Belki o temizlenecek, yahut öğüt alacak da o öğüt ona fayda verecek. |
|
ELMALILI SADE |
Veya öğüt alacak da öğüt kendisine fayda verecek. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Yahut öğüt dinleyecek de kendisine o öğüt fâide verecektir. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Yahut öğüt alacak da bu öğüt, kendisine fayda verecek. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Yahut da öğüt alacaktır da ondan faydalanacaktır. |
|
İBN-İ KESİR |
Yahut öğüt alacaktı da bu, kendisine fayda verecekti. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Ya da öğüt alacak; böylelikle bu öğüt kendisine yarar sağlayacak. |
|
BEKİR SADAK |
Yahut ogut alacakti da bu ogut kendisine fayda verecekti. |
|
CELAL YILDIRIM |
(3-4) Ne bilirsin, belki o temizlenecek veya öğüt alacaktı da o öğüt ona fayda verecekti ? |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Yahud öğüd olacakdı da (senin) bu öğüd (ün) kendisine fâide verecekdi. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Yahud öğüd alacaktı da, o öğüt kendisine fayda verecekti. |
|
ALİ BULAÇ |
Veya öğüt alacak; böylelikle bu öğüt kendisine yarar sağlayacak. |
|