أُولَٰئِكَ هُمُ الْكَفَرَةُ الْفَجَرَةُ |
ARAPÇA LATİN |
Ulâike humul keferetul fecerah(feceratu). |
|
DİYANET İŞLERİ |
İşte onlar, kâfirlerdir, günaha dalanlardır. |
|
DİYANET VAKFI |
(40-42) Yine o gün birtakım yüzleri de keder bürümüş, hüzünden kapkara kesilmiştir. İşte bunlar kâfirlerdir, günahkârlardır. |
|
ELMALILI SADE |
İşte onlardır, o kafirler, facirler (yoldan sapmış günahkarlar). |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
İşte kâfirler, facirler olan, onlardır. |
|
FİZİLALİL KURAN |
İşte onlar hayasız pis kafirlerdir. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
İşte onlardır kâfirler, suçlular. |
|
İBN-İ KESİR |
İşte bunlar; kafirler ve facirlerdir. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
İşte onlar da, kâfir, facir olanlardır. |
|
BEKİR SADAK |
Iste bunlar inkarci olanlar, Allah´in buyrugundan cikanlardir.* |
|
CELAL YILDIRIM |
İşte bunlar kâfirler ve tacirler (Allah´ı inkâr edenler, günah işleyip haklara tecâvüz edenler)dir. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
İşte bunlar kâfirler, fâcirlerdir. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
İşte bunlar, kâfirler, facirlerdir... |
|
ALİ BULAÇ |
İşte onlar da, kafir, facir olanlardır. |
|