وَجَعَلْنَا السَّمَاءَ سَقْفًا مَحْفُوظًا ۖ وَهُمْ عَنْ آيَاتِهَا مُعْرِضُونَ |
ARAPÇA LATİN |
Ve cealnes semâe sakfen mahfûzâ(mahfûzen), ve hum an âyâtihâ mu’ridûn(mu’ridûne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Gökyüzünü de korunmuş bir tavan yaptık. Onlar ise oradaki, (Allah’ın varlığını gösteren) delillerden yüz çevirmektedirler. |
|
DİYANET VAKFI |
Biz, gökyüzünü korunmuş bir tavan gibi yaptık. Onlar ise, gökyüzünün âyetlerinden yüz çevirirler. |
|
ELMALILI SADE |
Gökyüzünü korunmuş bir tavan yaptık. Onlar ise O´nun ayetlerinden yüz çeviriyorlar. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Ve gökyüzünü de bir mahfuz tavan yaptık. Halbuki, onlar onun âyetlerinden yüz çeviricilerdir. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Göğü dengesizlikten korunmuş bir tavan, bir çatı yaptık. Onlar ise gökteki ayetlere, düşündürücü kanıtlara dönüp bakmıyorlar. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Gökyüzünü, korunmakta olan bir tavan yaptık, onlarsa hâlâ delillerinden yüz çevirmedeler. |
|
İBN-İ KESİR |
Gökyüzünü de korunmuş bir tavan kıldık. Fakat onlar, bundaki ayetlerden yüz çeviriyorlar. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Gökyüzünü korunmuş bir tavan kıldık; onlar ise bunun ayetlerinden yüz çevirmektedirler. |
|
BEKİR SADAK |
Gogu karisikliktan korunmus bir tavan kildik; oysa onlar bundaki delillerden yuz ceiriyorlar. |
|
CELAL YILDIRIM |
Göğü de (bozulup dengesizliğe düşmekten) korunmuş bir tavan (gibi) yaptık. Halbuki onlar, bundaki belge ve delillerden yüzçeviriyorlar. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Biz gök yüzünü de korunmuş bir tavan (gibi) yapdık. Onlar ise bunun âyetlerinden yüz çeviricidirler. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Gökyüzünü de korunmuş bir tavan yaptık. Kâfirler ise, gökyüzünün alâmetlerinden (güneş, ay ve yıldızlarından = Allah’ın kudret ve azametine delâlet edişlerinden) yüz çeviriyorlar. |
|
ALİ BULAÇ |
Gökyüzünü korunmuş bir tavan kıldık; onlar ise bunun ayetlerinden yüz çeviriyorlar. |
|