وَالَّذِينَ آمَنُوا وَهَاجَرُوا وَجَاهَدُوا فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَالَّذِينَ آوَوْا وَنَصَرُوا أُولَٰئِكَ هُمُ الْمُؤْمِنُونَ حَقًّا ۚ لَهُمْ مَغْفِرَةٌ وَرِزْقٌ كَرِيمٌ |
ARAPÇA LATİN |
Vellezîne âmenû ve hâcerû ve câhedû fî sebîlillâhi vellezîne âvev ve nasarû ulâike humul mu´minûne hakkâ(hakkân), lehum magfiretun ve rizkun kerîm(kerîmun). |
|
DİYANET İŞLERİ |
İman edip hicret eden ve Allah yolunda cihad edenler ve (muhacirleri) barındırıp (onlara) yardım edenler var ya; işte onlar gerçek mü’minlerdir. Onlar için bir bağışlanma ve bol bir rızık vardır. |
|
DİYANET VAKFI |
İman edip de Allah yolunda hicret ve cihad edenler, (muhacirleri) barındıran ve yardım edenler var ya, işte gerçek müminler onlardır. Onlar için mağfiret ve bol rızık vardır. |
|
ELMALILI SADE |
İman edip hicret eden ve Allah yolunda cihada gidenlerle onları barındırıp yardıma koşanlar, işte onlardır gerçek mü´minler. Onlara bir bağışlama ve bol rızık vardır. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Ve o kimseler ki, imân ettiler ve muhâcerette bulundular ve Allah yolunda cihada atıldılar. Ve o kimseler ki, (muhacirleri) barındırdılar ve yardım ettiler. İşte bihakkın mü´min olanlar onlardır. Onlar için bir mağfiret vardır ve bir kerîm rızık vardır. |
|
FİZİLALİL KURAN |
İman edip Medine´ye göçenler ve Allah yolunda malları ile, canları ile cihad edenler ile bu göçmenlere barınak sağlayanlar ve yardım edenler var ya, işte bunlar gerçek mü´minlerdir, onları bağışlanma ve bol rızık beklemektedir. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
İnananlar ve yurtlarından göçenler, Allah yolunda savaşanlar ve bir de bunları yer-yurt sâhibi edenler ve yardımda bulunanlarsa onlardır gerçekten inanmış olanlar. Onların hakkıdır yarlıganmak ve sayısız, tükenmez rızık. |
|
İBN-İ KESİR |
İman edip hicret edenler, Allah yolunda cihad edenler, barındıranlar ve yardım edenler; işte onlar, gerçek mü´minlerdir. Onlar için mağfiret ve cömertçe verilmiş rızıklar vardır. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
İman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda cihad edenler ile (hicret edenleri) barındıranlar ve yardım edenler, işte gerçek mü´min olanlar bunlardır. Onlar için bir bağışlanma ve üstün bir rızık vardır. |
|
BEKİR SADAK |
Inanip hicret eden, Allah yolunda savasanlar ve muhacirleri barindirip onlara yardim edenler, iste onlar gercekten inanmis olanlardir. Onlara magfiret ve comertce verilmis riziklar vardir. |
|
CELAL YILDIRIM |
İnanıp hicret edenler ve Allah yolunda savaşanlarla (onları) barındırıp yardımda bulunanlar (var ya), işte onlar gerçekten mü´minlerdir. On lar için mağfiret ve bol bereketli rızık vardır. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
İman edib de Allah yolunda hicret ve cihâd edenler, barındıranlar, yardım edenler: İşte gerçek mü´min olanlar bunlardır. Mağfiret ve uçsuz bucaksız rızık da onlarındır. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
İman edip hicret edenler ve Allah yolunda cihad yapanlarla (Muhacirlerle), bir de onları barındırıp yardım edenler (Ensar) var ya, işte onlar, gerçek müminlerdir. Bunlara, bir mağfiret ve kerîm bir rızık vardır. |
|
ALİ BULAÇ |
İman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda cihad edenler ile (hicret edenleri) barındıranlar ve yardım edenler, işte gerçek mü´min olanlar bunlardır. Onlar için bir bağışlanma ve üstün bir rızık vardır. |
|