كُلَّمَا أَرَادُوا أَنْ يَخْرُجُوا مِنْهَا مِنْ غَمٍّ أُعِيدُوا فِيهَا وَذُوقُوا عَذَابَ الْحَرِيقِ |
ARAPÇA LATİN |
Kullemâ erâdû en yahrucû minhâ min gammin uîdû fîhâ ve zûkû azâbel harîk(harîkı). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Her ne zaman cehennemden, o ızdıraptan çıkmak isteseler, oraya geri döndürülürler ve onlara, “Tadın yangın azabını” denilir. |
|
DİYANET VAKFI |
Izdıraptan dolayı oradan her çıkmak istediklerinde, oraya geri döndürülürler ve: «Tadın bu yakıcı azabı!» (denilir). |
|
ELMALILI SADE |
Izdıraptan dolayı her ne zaman ateşten, onun gamından çıkmak isterlerse, yine içine geri döndürülürler, Haydi tadın yangın azabını! |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Her ne zaman ondan, gamdan çıkmak isterlerse onun içine iade edilirler ve yangın azabını tadın denilir. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Onlar çektikleri acının baskısı altında cehennemden her çıkmak istediklerinde «kavurucu azabı tadınız» diye paylanarak oraya geri püskürtülürler. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ne zaman elemlerinden, oradan çıkmak isteseler gene oraya gönderilirler de tadın yakıp kavuran azâbı denir. |
|
İBN-İ KESİR |
Ne zaman oradan ve oradaki ıztırabdan çıkıp kurtulmak isteseler; her defasında oraya geri çevrilirler. Yakıcı azabı tadın, denir. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Ne zaman ordan, sarsıcı üzüntüden çıkmak isterlerse, oraya geri çevrilirler ve (onlara:) «Yakıcı azabı tadın!» (denir). |
|
BEKİR SADAK |
Orada, ugradiklari gamdan ne zaman cikmak isteseler her defasinda oraya geri cerilirler: «Yakici azabi tadin» denir. * |
|
CELAL YILDIRIM |
Ne kadar bir üzüntü ve elemden dolayı ateşten çıkmak isteseler; oraya geri çevrilirler ve «yakıcı azabı tadın !» denilir. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Ne zaman oradan, (çektiği) ıztırabdan (dolayı) çıkmak isterlerse yine içerisine iade olunurlar (ve kendilerine): «Tadın (bu) yangın azabını» (denilir). |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Her ne zaman ateşten, onun ızdırabından çıkmak isterlerse, yine içine döndürülürler: ve onlara: “- Haydi tadın yangın azabını.” denir. |
|
ALİ BULAÇ |
Ne zaman ordan, sarsıcı-üzüntüden çıkmak isterlerse, oraya geri çevrilirler ve (onlara:) "Yakıcı azabı tadın" (denir). |
|