وَهُدُوا إِلَى الطَّيِّبِ مِنَ الْقَوْلِ وَهُدُوا إِلَىٰ صِرَاطِ الْحَمِيدِ |
ARAPÇA LATİN |
Ve hudû ilet tayyibî minel kavli ve hudû ilâ sırâtıl hamîd(hamîdi). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Onlar hem sözün hoş olanına ulaştırılmışlar, hem de övgüye lâyık olan Allah’ın yoluna iletilmişlerdir. |
|
DİYANET VAKFI |
Ve onlar, sözün en güzeline yöneltilmişler, övgüye lâyık olan Allah´ın yoluna iletilmişlerdir. |
|
ELMALILI SADE |
Her sözün hoşuna eriştirilmişler, hem de çok hamdedilen Allah´ın yoluna iletilmişlerdir. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Ve onlar sözden en temiz olana hidâyet olunmuşlardır ve hem de ziyâde hem de müstahik olan (Allah Teâlâ´nın) yoluna erdirilmiştirler. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Onlar güzel söze yöneltilmişler ve övgüye lâyık yola iletilmişlerdir. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ve onlar, sözün en temizini söylemeye irşâd edilmişlerdir ve onlar hamde lâyık Tanrının yoluna irşâd edilmişlerdir. |
|
İBN-İ KESİR |
Onlar sözün en güzeline alıştırılmışlar ve övülmeye layık olan Allah´ın doğru yoluna iletilmişlerdir. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Onlar, sözün en güzeline iletilmişlerdir ve övülen doğru yola iletilmişlerdir. |
|
BEKİR SADAK |
Bu kimseler, sozun guzelini isitecek duruma ulastirilmislar, ovulmege layik olan Allah´in yoluna eristirilmislerdir. |
|
CELAL YILDIRIM |
Bunlar sözün güzeline, nezihine eriştirilmişlerdir; her an her türlü güzel övgüye lâyık (olan Allah)ın yoluna iletilmişlerdir. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Onlar sözün en güzeline irşâd edilmişler, kendisine çok hamdedilen (Allah) ın doğru yoluna iletilmişlerdir. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
O iman edenler, sözün en güzeline (tevhid kelimesine) hidayet edilmişler ve hak yoluna (islâm dinine) iletilmişlerdir. |
|
ALİ BULAÇ |
Onlar, sözün en güzeline iletilmişlerdir ve övülen doğru yola iletilmişlerdir. |
|