عَسَىٰ رَبُّنَا أَنْ يُبْدِلَنَا خَيْرًا مِنْهَا إِنَّا إِلَىٰ رَبِّنَا رَاغِبُونَ |
ARAPÇA LATİN |
Asâ rabbunâ en yubdilenâ hayren minhâ innâ ilâ rabbinâ râgıbûn(râgıbûne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
“Umulur ki, Rabbimiz bize bunun yerine daha iyisini verir. Çünkü biz artık Rabbimizi arzulayanlarız.” |
|
DİYANET VAKFI |
Belki Rabbimiz bize bunun yerine daha iyisini verir. Çünkü biz (artık) Rabbimizi(O´nun hoşnutluğunu) arzuluyoruz. |
|
ELMALILI SADE |
Ola ki, Rabbimiz bize onun yerine daha hayırlısını verir; gerçekten biz bütün ümidimizi Rabbimize çeviriyoruz.» diye. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
(31-32) Dediler ki: «Yazıklar olsun bizlere. Şüphe yok ki biz haddi tecavüz etmişler olduk. Umulur ki Rabbimiz bize ondan daha hayırlısını bedel olarak verir, şüphe yok ki biz teveccüh edip Rabbimizin affını rica edenleriz.» |
|
FİZİLALİL KURAN |
Belki Rabbimiz bize bundan daha iyisini verir; doğrusu artık, Rabbimizden dilemekteyiz. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Umulur ki Rabbimiz, onun yerine bize daha da hayırlısını verir, gerçekten de biz, Rabbimizi dilemede, ondan istemedeyiz. |
|
İBN-İ KESİR |
Belki Rabbımız bize bundan daha iyisini verir. Doğrusu biz; artık Rabbımızdan dilemekteyiz. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
«Belki Rabbimiz, onun yerine ondan daha hayırlısını verir; şüphesiz biz, yalnızca Rabbimize rağbet eden kimseleriz.» |
|
BEKİR SADAK |
«Belki Rabbimiz bize bundan daha iyisini verir; dogrusu artik, Rabbimizden dilemekteyiz.» |
|
CELAL YILDIRIM |
Umulur ki Rabbimiz, o bahçenin yerine bize daha iyisini verir. Biz artık Rabbımızı (O´nun lûtf-u keremini) gönülden istemekteyiz, dediler. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
«(Eh) Rabbimizin bize, bunun yerine, ondan daha hayırlısını vermesi me´müldür. Biz (bütün dilek ve isteklerimizi artık) gerçekden Rabbimize çevirenleriz». |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Umulur ki Rabbimiz, bize, onun yerine daha hayırlısını verir. Muhakkak biz, Rabbimizden hayır istiyenleriz.” |
|
ALİ BULAÇ |
"Belki Rabbimiz, onun yerine daha hayırlısını verir; şüphesiz biz, yalnızca Rabbimiz´e rağbet eden kimseleriz." |
|