وَحَنَانًا مِنْ لَدُنَّا وَزَكَاةً ۖ وَكَانَ تَقِيًّا |
ARAPÇA LATİN |
Ve hanânen min ledunnâ ve zekâh(zekâten), ve kâne tekıyyâ(tekıyyen). |
|
DİYANET İŞLERİ |
(12-14) (Yahya, dünyaya gelip büyüyünce onu peygamber yaptık ve kendisine) “Ey Yahya, kitaba sımsıkı sarıl” dedik. Biz, ona daha çocuk iken hikmet ve katımızdan kalp yumuşaklığı ve ruh temizliği vermiştik. O, Allah’tan sakınan, anne babasına iyi davranan bir kimse idi. İsyancı bir zorba değildi. |
|
DİYANET VAKFI |
Tarafımızdan ona kalp yumuşaklığı ve temizlik de (verdik). O, çok sakınan bir kimse idi. |
|
ELMALILI SADE |
Hem de katımızdan yumuşak bir kalplilik ve bir temizlik verdik ona. O, çok takva sahibi biri idi. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Ve O´na tarafımızdan bir rahmet, bir nezahet (verdik) ve çok muttakî oldu. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Yine ona tarafımızdan sevecenlik ve kalp temizliği bağışladık. O kötülüklerden sakınan bir kimse idi. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Katımızdan ona bir kalb yumuşaklığı, bir temizlik ihsân ettik ve o, mabûdundan çekinirdi. |
|
İBN-İ KESİR |
Katımızdan bir kalb yumuşaklığı ile safiyet verdik. O, takva sahibi biri idi. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Katımızdan ona bir sevgi duyarlılığı ve temizlik (de verdik.) O, çok takva sahibi biriydi. |
|
BEKİR SADAK |
(12-14) «Ey Yahya! Kitaba kuvvetle saril» deyip daha cocukken ona hikmet, katimizdan kalp yumusakligi ve safiyet verdik. O, Allah´tan sakinan ve anasina babasina karsi iyi davranan bir kimse idi, bas kaldiran bir zorba degildi. |
|
CELAL YILDIRIM |
(12-13-14) Ey Yahya ! Kitaba bütün gücünle sarıl, dedik. Biz ona henüz çocuk iken hikmet (ilim ve irfan) verdik. Ayrıca kendi katımızdan bir ince kalblilik, yufka yüreklilik ve paklık sunduk. O zaten (günah ve fenalıktan) sakınan, ana - babasına çok iyi davranan idi; o zorba ve isyankâr değildi. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
(12-13-14) (Yahyâyi ihsan etdik ve ona çocukluğunda:) «Ey Yahya, kitabı kuvvetle tut» (dedik). Henüz sabî iken ona hikmet verdik. Tarafımızdan (ona) bir kalb yumuşaklığı ve (günâhlardan) temizlik (verdik). O, çok müttekıy idi. Anasına, babasına da itaatkârdı. Bir serkeş ve aasî değildi. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Hem de tarafımızdan bir merhamet ve günahlardan bir pâklik verdik. O çok takvâ sahibi idi. |
|
ALİ BULAÇ |
Katımız´dan ona bir sevgi duyarlılığı ve temizlik (de verdik). O, çok takva sahibi biriydi. |
|