كَلَّا ۚ سَنَكْتُبُ مَا يَقُولُ وَنَمُدُّ لَهُ مِنَ الْعَذَابِ مَدًّا |
ARAPÇA LATİN |
Kellâ, se nektubu mâ yekûlu ve nemuddu lehu minel azâbi meddâ(medden). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Hayır! (İş onun dediği gibi değil). Biz, onun söylediklerini yazacağız ve azabını arttırdıkça arttıracağız! |
|
DİYANET VAKFI |
Kesinlikle hayır! Biz onun söylediğini yazacağız ve azabını uzattıkça uzatacağız. |
|
ELMALILI SADE |
Hayır! Biz onun dediğini yazacağız ve azabını uzattıkça uzatacağız! |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Hayır öyle değil, ne diyeceğini elbette yazacağız ve onun için azabı arttırdıkça arttıracağız. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Hayır, öyle bir şey yok. Onun söylediklerini yazacağız ve uğrayacağı azabı alabildiğine arttıracağız. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Hâşâ söylediğini yazarız onun ve azâbını uzattıkça uzatırız. |
|
İBN-İ KESİR |
Hayır, onun söylediğini yazacağız ve azabını uzattıkça uzatacağız. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Asla; demekte olduğunu yazacağız ve onun için azabta(n) da süre tanıdıkça tanıyacağız. |
|
BEKİR SADAK |
Hayir, soyledigini yazacagiz ve onun azabini uzattikca uzatacagiz. |
|
CELAL YILDIRIM |
Hayır, onun söylediğini yazacağız ve azabı ondan yana uzattıkça uzatacağız. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Hayır, öyle değil. Biz onun söyleyegeldiği (sözü) yazar, azabını da uzatdıkca uzatırız. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Hayır, öyle değil, biz onun dediğini yazacağız ve azabını da çoğalttıkça çoğaltacağız. |
|
ALİ BULAÇ |
Asla; demekte olduğunu yazacağız ve onun için azapta(n) da süre tanıdıkça tanıyacağız. |
|