وَإِنَّ لَهُ عِنْدَنَا لَزُلْفَىٰ وَحُسْنَ مَآبٍ |
ARAPÇA LATİN |
Ve inne lehu ındenâ le zulfâ ve husne meâb(meâbin). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Şüphesiz katımızda onun için bir yakınlık ve dönüp geleceği güzel bir yer vardır. |
|
DİYANET VAKFI |
Doğrusu onun, bizim katımızda büyük bir değeri ve güzel bir yeri vardır. |
|
ELMALILI SADE |
Şüphesiz ki ona huzurumuzda bir yakınlık ve bir akibet güzelliği vardır. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Ve şüphe yok ki, onun için Bizim indimizde bir yakınlık ve bir de dönülecek yer güzelliği vardır. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Doğrusu onun, bizim yanımızda yüksek bir makamı ve güzel bir geleceği vardı. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ve şüphe yok ki onun, katımızda bir yakınlık derecesi ve dönüp geleceği güzel bir makamı vardı. |
|
İBN-İ KESİR |
Doğrusu katımızda onun için yüksek bir makam ve güzel bir netice vardır. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Şüphesiz, onun bizim katımızda gerçekten bir yakınlığı ve varılacak güzel bir yeri vardır. |
|
BEKİR SADAK |
Dogrusu onun katimizda yakinligi ve guzel bir istikbali vardir.* |
|
CELAL YILDIRIM |
Şüphesiz onun yanımızda yakınlığı ve güzel dönüşü, iyi geleceği vardır. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Şübhe yok ki indimizde onun mutlak bir yakınlığı ve dönüb geleceği yer güzelliği de vardır. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Şübhesiz ki ona, katımızda bir yakınlık ve güzel bir akıbet (cennet) vardır. |
|
ALİ BULAÇ |
Şüphesiz, onun Bizim Katımız´da gerçekten bir yakınlığı ve varılacak güzel bir yeri vardır. |
|