وَعِنْدَهُمْ قَاصِرَاتُ الطَّرْفِ أَتْرَابٌ |
ARAPÇA LATİN |
Ve ındehum kâsırâtut tarfi etrâb(etrâbun). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Yanlarında gözlerini kendilerinden ayırmayan yaşıt eşler vardır. |
|
DİYANET VAKFI |
Yanlarında, eşlerinden başkasına bakmayan, kendilerine yaşıt güzeller vardır. |
|
ELMALILI SADE |
Yanlarında da gamzeleri kasan (bakışları yalnız kocalarına dönük) aynı yaşta dilberler vardır. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Ve onların yanlarında gözlerini (kocalarına dikmiş, yaşları müsavî) dilberler vardır. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Yanlarında bakışlarını yalnız kocalarına diken kendileriyle yaşıt güzeller vardır. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ve yanlarında, eşlerinden gözlerini ayırmayan hûriler olacak ki her biri de eşit ve aynı yaşta. |
|
İBN-İ KESİR |
Yanlarında gözlerini yalnız eşlerine dikmiş aynı yaştan güzeller vardır. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Ve yanlarında da bakışlarını yalnızca eşlerine çevirmiş yaşıt kadınlar vardır. |
|
BEKİR SADAK |
Yanlarinda, gozlerini eslerine dikmis yasit guzeller vardir. |
|
CELAL YILDIRIM |
Yanlarında ise, gözlerini sa dece eşlerine diken yaşıtlar vardır. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Yanlarında da gözlerini yalınız (zevcelerine) dikmiş, bir yaşıt (dilberler) vardır. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Yanlarında da gözlerini zevclerinden ayırmayan, hep aynı yaşta dilberler var. |
|
ALİ BULAÇ |
Ve yanlarında bakışlarını yalnızca eşlerine çevirmiş yaşıt kadınlar vardır. |
|