قُلْ إِنَّ رَبِّي يَقْذِفُ بِالْحَقِّ عَلَّامُ الْغُيُوبِ |
ARAPÇA LATİN |
Kul inne rabbî yakzifu bil hakk(hakkı), allâmul guyûb(guyûbi). |
|
DİYANET İŞLERİ |
De ki: “Şüphesiz Rabbim gerçeği ortaya koyar. O, gaybleri hakkıyla bilendir.” |
|
DİYANET VAKFI |
De ki: Kuşkusuz, Rabbim gerçeği ortaya koyar. Çünkü O, gaybı çok iyi bilendir. |
|
ELMALILI SADE |
De ki: «Gerçekten Rabbim, hakkı fırlatır (dilediğinin kalbine indirir.) O, gaybları hakkıyla bilendir.» |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
De ki: «Muhakkak Rabbim hakkı ilkâ eder, bütün gaybleri tamamıyla bilendir.» |
|
FİZİLALİL KURAN |
De ki; «Gaybleri çok iyi bilen Rabb´im, gerçeği eğrinin başına çarpar.» |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
De ki: Şüphe yok ki Rabbim, gerçeği yerine getirir, gizli şeyleri de en iyi ve adamakıllı bilir. |
|
İBN-İ KESİR |
De ki: Hiç şüphesiz Rabbim, hakkı koyar. O, görünmezlikleri çok iyi bilendir. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
De ki: «Şüphesiz Rabbim hakkı (batılın yerine veya dilediği kimsenin kalbine) koyar. O, gaybleri bilendir. |
|
BEKİR SADAK |
De ki: «Gorunmeyenleri en iyi bilen Rabbim, batili hak ile ortadan kaldirir.» |
|
CELAL YILDIRIM |
De ki: Şüphesiz ki Rabbim, hakkı (bâtılın beynine) fırlatıp çarpar. O, gaybleri en iyi bilendir. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
De ki: «Benim Rabbim hiç şübhesiz hakkı (yerine) koyar. (O), ğaybları kemâliyle bilendir». |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
De ki: “-Gerçekten benim Rabbim, hakkı yerli yerine kor. O, bütün gaybları tamamıyla bilendir.” |
|
ALİ BULAÇ |
De ki: "Şüphesiz Rabbim hakkı (batılın yerine veya dilediği kimsenin kalbine) koyar. O, gaybleri bilendir. |
|