قُلْ جَاءَ الْحَقُّ وَمَا يُبْدِئُ الْبَاطِلُ وَمَا يُعِيدُ |
ARAPÇA LATİN |
Kul câel hakku ve mâ yubdiûl bâtılu ve mâ yuîd(yuîdu). |
|
DİYANET İŞLERİ |
De ki: “Hak geldi. Artık batıl yeni bir şey ortaya çıkaramaz, eskiyi de geri getiremez.” |
|
DİYANET VAKFI |
De ki: Hak geldi; artık bâtıl ne bir şeyi başlatabilir ne de geri getirebilir. |
|
ELMALILI SADE |
De ki: «Hak geldi; artık batılın önü de kalmaz sonu da.» |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
De ki : «Hak geldi, bâtıl (ise bir şeyi) ne bidâyeten vücuda getirebilir ve ne de iade edebilir.» |
|
FİZİLALİL KURAN |
De ki; «Hak geldi, artık batıl hiçbir tarafa doğru kımıldayamaz.» |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
De ki: Gerçek geldi ve boş şey gitti, ne bir daha zuhûr eder, ne de yeniden ve tekrar gelir. |
|
İBN-İ KESİR |
De ki: Hak gelmiştir. Artık batıl, ne yeniden bir şey ortaya koyabilir, ne de geri getirebilir. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
De ki: «Hak geldi; batıl ise ne (bir şey) ortaya çıkarabilir, ne de geri getirebilir.» |
|
BEKİR SADAK |
De ki: «Hak geldi; artik batil ne yeniden baslar, ne de geri gelir.» |
|
CELAL YILDIRIM |
De ki: Hakk geldi; batıl ise ne (bir şey) başlatıp meydana getirebilir, ne de (onu) geri çevirebilir. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
De ki: «Hak geldi. Baatıl ne ibtidâen, ne de iâdeten (hiçbir şey yaratmıya) kaadir olamaz». |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
(Ey Rasûlüm, yine o kâfirlere) de ki: “- Hak (din olan İslâm) geldi, bâtıl (şirk) kayboldu gitti ve geride dönmez.” |
|
ALİ BULAÇ |
De ki: "Hak geldi; batıl ise ne (bir şey) ortaya çıkarabilir, ne geri getirebilir.” |
|