أَوْ يُوبِقْهُنَّ بِمَا كَسَبُوا وَيَعْفُ عَنْ كَثِيرٍ |
ARAPÇA LATİN |
Ev yûbıkhunne bimâ kesebû ve ya’fu an kesîr(kesîrin). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Yahut (içlerindekilerin) yaptıklarından dolayı onları helâk eder, birçoğunu da affeder. |
|
DİYANET VAKFI |
Yahut yaptıkları yüzünden onları helâk eder. Birçoğunu da affeder (kurtarır). |
|
ELMALILI SADE |
Yahut da içindekilerin kazançlarıyla onları helak eder; bir çoğunu da bağışlar. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Yahut onları kazandıkları ile helâk eder ve birçoğundan da af buyurur. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Yahut yaptıkları yüzünden gemileri helak eder. Bir çoğunu da affeder. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Yahut da, kazandıkları suçlar yüzünden fırtınalarla helâk eder gemileri ve çoğunu da bağışlar. |
|
İBN-İ KESİR |
Yahut yaptıklarına karşılık onları helak eder. Bir çoğunu da bağışlar. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Ya da kazanmakta oldukları dolayısıyla onları yok eder, bir çoğunu da affeder. |
|
BEKİR SADAK |
Yahut yaptiklarina karsilik onlari ortadan kaldirir bir cogunu da bagislar. |
|
CELAL YILDIRIM |
Veya o (gemilerdekileri) işledikleri (günah ve vebal) yüzünden (gemileri batırarak) yok eder, çoğunu da affeder. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Yahud (Allah bu gemileri, binenlerin) kazandıkları (günâhlar) yüzünden (fırtına ile batırıb) helak eder. (İçlerindekilerden) bir çoğunu da bağışlar (kurtarır). |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Yahud dilerse, kazandıkları günah yüzünden, onları denizde helâk eder. Fakat Allah, (onlardan günahların) çoğunu bağışlar (da kendilerini cezalandırmaz). |
|
ALİ BULAÇ |
Ya da kazandıkları dolayısıyla onları yok eder, bir çoğunu da affeder. |
|