وَلَمَنِ انْتَصَرَ بَعْدَ ظُلْمِهِ فَأُولَٰئِكَ مَا عَلَيْهِمْ مِنْ سَبِيلٍ |
ARAPÇA LATİN |
Ve le men intesare ba’de zulmihî fe ulâike mâ aleyhim min sebîl(sebîlin). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Zulme uğradıktan sonra, kendini savunup hakkını alan kimseye (ceza vermek için) bir yol yoktur. |
|
DİYANET VAKFI |
Kim zulme uğradıktan sonra hakkını alırsa, artık onlara yapılacak bir şey yoktur. |
|
ELMALILI SADE |
Her kim zulme uğradıktan sonra öcünü alırsa artık onlar üzerine (ceza vermek için herhangi bir) yol yoktur. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Ve her kim zulmolunduktan sonra hakkını alırsa artık onların üzerine bir yol yoktur. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Zulüm gördükten sonra hakkını alan kimselerin aleyhine bir yol yoktur. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ve kim, zulme karşı savunursa bu çeşit kişileri suçlu saymaya bir yol yoktur. |
|
İBN-İ KESİR |
Kim, zulme uğradıktan sonra hakkını alırsa; aleyhine bir yol yoktur. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Kim de zulme uğradıktan sonra nusret bulur (hakkını alır)sa, artık onlar için aleyhlerinde bir yol yoktur. |
|
BEKİR SADAK |
Zulum gordukten sonra hakkini alan kimselere, iste onlarin aleyhine bir yol yoktur. |
|
CELAL YILDIRIM |
Kim de haksızlığa uğradıktan sonra sadece hakkını alırsa, işte onlar aleyhine bir yol yoktur. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Kim kendisine (yapılan) zulmün ardından herhalde hakkını alırsa bunlar aleyhinde (mes´uliyyete) bir yol yokdur. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Kim, kendisine edilen zulümden sonra hakkını alırsa, artık böyleleri üzerine (ceza için) bir yol yoktur. |
|
ALİ BULAÇ |
Kim zulme uğradıktan sonra nusret bulur (hakkını alır)sa, artık onlar için aleyhlerinde bir yol yoktur. |
|