ثُمَّ لَتَرَوُنَّهَا عَيْنَ الْيَقِينِ |
ARAPÇA LATİN |
Summe le terevunnehâ aynel yakîn(yakîni). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Yine andolsun, onu gözünüzle kesin olarak göreceksiniz. |
|
DİYANET VAKFI |
(5-8) Gerçek öyle değil! Kesin bilgi ile bilmiş olsaydınız, (orada) mutlaka cehennem ateşini görürdünüz. Sonra ahirette onu çıplak gözle göreceksiniz. Nihayet o gün (dünyada yararlandığınız) nimetlerden elbette ve elbette hesaba çekileceksiniz. |
|
ELMALILI SADE |
Sonra yine andolsun ki, onu yakın gözüyle göreceksiniz! |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Sonra onu elbette ki, ayne´l yakîn göreceksiniz. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Andolsun ki onu gözünüzle kesin olarak göreceksiniz. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Sonra da andolsun ki gözlerinizle göreceksiniz. |
|
İBN-İ KESİR |
Andolsun ki; yine onu gözünüzle kesin olarak göreceksiniz. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Sonra onu, hiç tartışmasız yakîn gözüyle (Ayne´l Yakîn) görmüş olacaksınız. |
|
BEKİR SADAK |
And olsun ki onu gozunuzle kesin olarak goreceksiniz. |
|
CELAL YILDIRIM |
Yine de orayı gözlerinizle kesinlikle göreceksiniz !. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Yine andolsun, onu ayn-ı yakıyn ile mutlak göreceksiniz. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Yine and olsun, onu, muhakkak kesin bir görüşle göreceksiniz. |
|
ALİ BULAÇ |
Sonra onu, gerçekten yakîn gözüyle (Ayne´l Yakîn) görmüş olacaksınız. |
|