إِنِّي إِذًا لَفِي ضَلَالٍ مُبِينٍ |
ARAPÇA LATİN |
İnnî izen le fî dalâlin mubîn(mubînin). |
|
DİYANET İŞLERİ |
“O taktirde ben mutlaka açık bir sapıklık içinde olurum.” |
|
DİYANET VAKFI |
«İşte o zaman ben apaçık bir sapıklığın içine gömülmüş olurum.» |
|
ELMALILI SADE |
Şüphesiz ben, o takdirde açık bir sapıklık içindeyimdir. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
«Muhakkak ki, ben o vakit apaçık bir sapıklıkta bulunmuş olurum.» |
|
FİZİLALİL KURAN |
O takdirde apaçık bir sapıklık içinde olurum. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
O vakit şüphe yok ki apaçık bir sapıklık içinde kalırım elbet. |
|
İBN-İ KESİR |
O takdirde ben de gerçekten apaçık bir sapıklık içerisinde olurum. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
«O durumda ise, gerçekten ben apaçık bir sapıklık içinde olmuş olurum.» |
|
BEKİR SADAK |
Dogrusu o takdirde apacik bir sapiklik icinde olurum.» |
|
CELAL YILDIRIM |
O takdirde ben, mutlaka açık bir sapıklık içinde olurum. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
«Şübhesiz ben o takdîrde mutlak apaçık bir sapıklık içindeyim (demek) dir». |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Şüphe yok ki, o takdirde ben, apaçık bir sapıklık içindeyim. |
|
ALİ BULAÇ |
"O durumda ise, gerçekten ben apaçık bir sapıklık içinde olmuş olurum." |
|