لِيَأْكُلُوا مِنْ ثَمَرِهِ وَمَا عَمِلَتْهُ أَيْدِيهِمْ ۖ أَفَلَا يَشْكُرُونَ |
ARAPÇA LATİN |
Li ye’kulû min semerihî ve mâ âmilethu eydîhim, e fe lâ yeşkurûn(yeşkurûne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
(34-35) Meyvelerinden yesinler diye biz orada hurmalıklar, üzüm bağları var ettik ve içlerinde pınarlar fışkırttık. Bunları onların elleri yapmış değildir. Hâlâ şükretmeyecekler mi? |
|
DİYANET VAKFI |
Ta ki, onların meyvelerinden ve elleriyle bunlardan imal ettiklerinden yesinler. Hâla şükretmeyecekler mi? |
|
ELMALILI SADE |
Ürününden ve kendi elleriyle elde ettikleri mamüllerinden yesinler diye; hala şükretmeyecekler mi? |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Tâ ki, onun mahsulünden ve kendi ellerinin mamülatından yiyiversinler. Hâlâ şükretmeyecekler midir? |
|
FİZİLALİL KURAN |
Ki, onun ürününden ve ellerinin emeğinden yesinler. Hala şükretmiyorlar mı? |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Yesinler diye kendi elleriyle meydana getirdikleri o meyveleri, hâlâ mı şükretmezler? |
|
İBN-İ KESİR |
Ki, ürününden ve ellerinin emeğinden yesinler. Hala şükretmezler mi? |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Onun ürünlerinden ve kendi ellerinin yaptıklarından yemeleri için. Yine de şükretmiyorlar mı? |
|
BEKİR SADAK |
Onun ve elleriyle yaptiklarinin urunlerini yesinler; sukretmezler mi? |
|
CELAL YILDIRIM |
Ki onun meyvelerinden ve ellerinin işleyip ortaya çıkardığı ürünlerden yesinler. Artık şükretmezler mi?. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
(Allahın yaratdığı) mahsulden ve kendi ellerinin yapdıklarından yemeleri için. Haalâ şükretmeyecekler mi? |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
(Bu sayılanlardan her birinin) mahsûlünden ve kendi ellerinin yetiştirdiklerinden yesinler diye... Hâlâ şükretmiyecekler mi? |
|
ALİ BULAÇ |
Onun ürünlerinden ve kendi ellerinin yaptıklarından yemeleri için. Yine de şükretmiyorlar mı? |
|