وَكَأَيِّنْ مِنْ آيَةٍ فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ يَمُرُّونَ عَلَيْهَا وَهُمْ عَنْهَا مُعْرِضُونَ |
ARAPÇA LATİN |
Ve keeyyin min âyetin fîs semâvâti vel ardı yemurrûne aleyhâ ve hum anhâ mu’ridûn(mu’ridûne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Göklerde ve yerde nice deliller vardır ki yanlarına uğrarlar da onlardan yüzlerini çevirerek geçerler. |
|
DİYANET VAKFI |
Göklerde ve yerde nice deliller vardır ki, onlar bu delillerden yüzlerini çevirip geçerler. |
|
ELMALILI SADE |
Bununla beraber göklerde, yerde nice deliller vardır ki, yüz yüze gelirler de onlardan yüzlerini çevirerek geçerler. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Ve göklerde ve yerde nice alâmetler vardır ki, (nâsın ekserisi) onlardan yüz çevirir oldukları halde onların üzerinden geçer giderler. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Göklerde ve yerde nice ayetler, nice ibret içerikli belgeler vardır, yanlarından geçtikleri halde onları umursamazlar. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Göklerde ve yeryüzünde nice deliller vardır ki onları görmezler ve yüz çevirip giderler. |
|
İBN-İ KESİR |
Göklerde ve yerde nice ayetler vardır ki; yüzlerini çevirerek onları görüp geçerler. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Göklerde ve yerde nice ayetler vardır ki, üzerinden geçerler de, onlar ona sırtlarını çevirip giderler. |
|
BEKİR SADAK |
Goklerde ve yerde nice belgeler vardir ki, yanlarindan yuzlerini cevirerek gecerler. |
|
CELAL YILDIRIM |
Göklerde ve yerde nice âyetler (açık belgeler, yol gösterici kanıtlar) vardır ki, onlardan yüzlerini çevirerek geçerler (de bir şey anlamazlar). |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Göklerde ve yerde (Allahın varlığını, birliğini ve kemâl-i kudretini isbat eden) nice âyetler (nişaneler) vardır ki (insanlar) bunlardan yüz çevirici olarak, üstüne basar geçerler. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Göklerde ve yerde (Allah’ın birliğine, kudret ve azametine delâlet eden) ne kadar alâmet var ki, insanlar, üzerlerinden geçerler de, bunlardan ibret almayıp yüz çevirirler. |
|
ALİ BULAÇ |
Göklerde ve yerde nice ayetler vardır ki, üzerinden geçerler de, ona sırtlarını dönüp giderler. |
|