وَجَعَلَهَا كَلِمَةً بَاقِيَةً فِي عَقِبِهِ لَعَلَّهُمْ يَرْجِعُونَ |
ARAPÇA LATİN |
Ve cealehâ kelimeten bâkıyeten fî akıbihî leallehum yerciûn(yerciûne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
İbrahim bunu, belki dönerler diye, ardından gelecekler arasında kalıcı bir söz yaptı. |
|
DİYANET VAKFI |
Bu sözü, ardından geleceklere devamlı kalacak bir miras olarak bıraktı ki, insanlar (onun dinine) dönsünler. |
|
ELMALILI SADE |
O, bu sözü, soyu arkasında kalan bir kelime yaptı ki, tevhide dönsünler. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Ve onu (o ifadesini) zürriyeti arasında bâki bir kelime kıldı. Belki onlar, dönüverirler (diye). |
|
FİZİLALİL KURAN |
ve bu tevhid sözünün ardından kalıcı bir söz yaptı ki, insanlar Allah´a dönsünler. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ve bu birlik sözünü, gerçeğe dönsünler diye soyu arasında da dâimâ kalacak ve zevâl bulmayacak bir vasiyet olarak bıraktı. |
|
İBN-İ KESİR |
Ve onu; belki dönerler diye ardından gelenler için kalıcı bir kelime kıldı. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Ve bunu (bu tevhid inancını) onun ardında (kendi soyunda) kalıcı bir kelime olarak kılıp bıraktı ki belki (Allah´a) dönerler diye. |
|
BEKİR SADAK |
Ibrahim ardindan geleceklere bu sozu, devamli kalacak bir miras olarak birakti. Artik belki dogru yola donerler. |
|
CELAL YILDIRIM |
İbrahim bunu, (hakka) dönerler diye soyu arasında baki kalacak bir söz olarak bıraktı. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
(İbrâhîm) bunu (bu tevhîd kelimesini, ileride Mekkeliler de dînine) dönsünler diye, zürriyeti arasında baakıy bir kelime yapdı. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
İbrahîm, bu tevhid kelimesini, soyu içerisinde bakî kalan bir kelime yaptı. Gerek ki (küfürden) dönerler. |
|
ALİ BULAÇ |
Ve bunu (bu tevhid inancını) belki (insanlar Allah´a) dönerler diye ardında (kendi soyunda) kalıcı bir kelime olarak kıldı-bıraktı. |
|