ادْخُلُوا الْجَنَّةَ أَنْتُمْ وَأَزْوَاجُكُمْ تُحْبَرُونَ |
ARAPÇA LATİN |
Udhulûl cennete entum ve ezvâcukum tuhberûn (tuhberûne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
“Siz ve eşleriniz sevinç ve mutluluk içinde cennete giriniz.” |
|
DİYANET VAKFI |
Siz ve eşleriniz, ağırlanmış olarak cennete giriniz! |
|
ELMALILI SADE |
Girin cennete siz ve eşleriniz sevinç ve mutluluklar içinde!» |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Siz de zevceleriniz de meserretler içinde olduğunuz halde cennete giriniz.» |
|
FİZİLALİL KURAN |
Siz ve eşleriniz, ağırlanmış olarak cennete giriniz. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Girin cennete siz ve eşleriniz kutlulukla, sevinerek. |
|
İBN-İ KESİR |
Siz ve eşleriniz, ağırlanmış olarak cennete girin. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
«Siz ve eşleriniz cennete girin; sevinç içinde ağırlanacaksınız.» |
|
BEKİR SADAK |
soyle denir: «Siz ve esleriniz, agirlanmis olarak cennete giriniz.» |
|
CELAL YILDIRIM |
Sizler ve eşleriniz sevinç ve mutluluk içinde girin Cennet´e! |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Sürûr ve ikram a müstağrak olduğunuz halde siz de, (mü´min) zevceleriniz de girin cennete. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
(Onlara şöyle denir): Sevinç ve neşeler içinde olduğunuz halde, siz ve zevceleriniz girin cennete... |
|
ALİ BULAÇ |
"Siz ve eşleriniz cennete girin; ´sevinç içinde ağırlanacaksınız." |
|