وَإِذَا رَأَوْا تِجَارَةً أَوْ لَهْوًا انْفَضُّوا إِلَيْهَا وَتَرَكُوكَ قَائِمًا ۚ قُلْ مَا عِنْدَ اللَّهِ خَيْرٌ مِنَ اللَّهْوِ وَمِنَ التِّجَارَةِ ۚ وَاللَّهُ خَيْرُ الرَّازِقِينَ |
ARAPÇA LATİN |
Ve izâ reev ticâreten ev lehveninfaddû ileyhâ ve terekûke kâimâ(kâimen), kul mâ indallâhi hayrun minel lehvi ve minet ticâreh(ticâreti), vallâhu hayrur râzıkîn(râzıkîne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
(Durum böyle iken) onlar bir ticaret veya bir oyun eğlence gördükleri zaman hemen dağılıp ona koştular ve seni ayakta bıraktılar. De ki: “Allah’ın yanında bulunan, eğlence ve ticaretten daha hayırlıdır. Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır.” |
|
DİYANET VAKFI |
Onlar bir ticaret ve eğlence gördükleri zaman hemen dağılıp ona giderler ve seni ayakta bırakırlar. De ki: Allah´ın yanında bulunan, eğlenceden ve ticaretten daha yararlıdır. Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır. |
|
ELMALILI SADE |
Böyle iken, bir ticaret veya eğlenti (eğlence) gördüklerinde ona fırladılar ve seni ayakta bıraktılar. De ki: «Allah´ın katındaki, eğlenceden de ticaretten de hayırlıdır ve Allah rızık verenlerin en hayırlısıdır.» |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Ve bir ticaret veya bir eğlence gördükleri zaman onun tarafına yönelip seni ayakta bırakmış oldular. De ki: «Allah´ın yanındaki, eğlenceden de, ticaretten de hayırlıdır ve Allah rızık verenlerin en hayırlısıdır.» |
|
FİZİLALİL KURAN |
Onlar bir ticaret ve eğlence gördükleri zaman hemen dağılıp oraya giderler ve seni ayakta bırakırlar. De ki: «Allah´ın yanında bulunan eğlenceden ve ticaretten daha hayırlıdır. Allah rızık verenlerin en hayırlısıdır.» |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ve onlar, bir alışveriş yahut eğlence görünce ona gidip dağıldılar ve seni ayakta bıraktılar; de ki: Allah´ın katındaki daha da hayırlıdır alışverişten ve eğlenceden ve Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır. |
|
İBN-İ KESİR |
Onlar bir tidaret veya bir oyun gördükleri zaman; seni ayakta bırakarak oraya yöneldiler. De ki: Allah´ın katında olan; oyun ve ticaretten daha hayırlıdır. Ve Allah; rızık verenlerin en hayırlısıdır. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Oysa onlar (kendilerini tümüyle Allah´a ve İslâm´a teslim etmeyenler) bir ticaret ya da ´bir eğlence konusu ve fırsatı´ gördükleri zaman, (hemen) ona sökün ettiler ve seni ayakta bıraktılar. De ki: «Allah´ın katında bulunan, eğlenceden de, ticaretten de daha hayırlıdır. Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır.» |
|
BEKİR SADAK |
Onlar bir kazanc veya bir eglence gorduklerinde, seni ayakta birakarak oraya yoneldiler. De ki: «Allah katinda olan, eglenceden de kazanctan da hayirlidir. Allah, rizik verenlerin en iyisidir.» * |
|
CELAL YILDIRIM |
Böyle iken onlar(dan bir kısmı) bir ticaret veya eğlence gördükleri zaman seni ayakta bırakıp ona doğru dağılırlar. De ki: Allah katında (sevap, fazîlet ve mükâfat) o eğlence ve ticaretten çok daha hayırlıdır. Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Onlar bir ticâret, yahud bir oyun, bir eğlence gördükleri zaman ona yönelib dağıldılar. Seni ayakda bırakdılar. De ki: «Allah nezdindeki (sevab, mü´minler için) eğlenceden de, ticâretden de hayırlıdır. Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Böyle iken, (şiddetli bir kıtlığın hüküm sürdüğü bir zamanda sen hutbe okurken, zahire yüklü bir ticaret kafilesinin gelişini haber veren def seslerini ashab duyunca; hutbeyi terk etmenin bir zararı olmıyacağı düşüncesine kapılarak) bir ticaret veya eğlenti (def sesi) gördüklerinde, ona fırladılar da seni (hutbede) ayakta bıraktılar. (Mescidde yalnız on iki kişi kalmıştı). De ki: “- Allah katında olan sevab, eğlentiden de, ticaretten de hayırlıdır. Allah rızık verenlerin en hayırlısıdır.” |
|
ALİ BULAÇ |
Oysa onlar (kendilerini tümüyle Allah´a ve İslam´a teslim etmeyenler) bir ticaret ya da bir eğlence gördükleri zaman, (hemen) ona sökün ettiler ve seni ayakta bıraktılar. De ki: "Allah´ın Katında bulunan, eğlenceden ve ticaretten daha hayırlıdır. Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır." |
|