إِنَّا أَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ رِيحًا صَرْصَرًا فِي يَوْمِ نَحْسٍ مُسْتَمِرٍّ |
ARAPÇA LATİN |
İnnâ erselnâ aleyhim rîhan sarsaren fî yevmi nahsin mustemirr(mustemirrin). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Biz onların üstüne, uğursuzluğu sürekli bir günde gürültülü ve dondurucu bir rüzgâr gönderdik. |
|
DİYANET VAKFI |
Biz onların üstüne, uğursuzluğu devamlı bir günde dondurucu bir rüzgâr gönderdik. |
|
ELMALILI SADE |
Çünkü üzerlerine uğursuzluğu devam eden bir günde dondurucu bir rüzgar salıverdik. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
(19-20) Şüphe yok ki, Biz onların üzerine uğursuz, devamlı bir günde bir soğuk rüzgar gönderdik. İnsanları koparıyordu. Onlar, sanki dibinden kopmuş hurma kütükleri imişler. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Baştan başa uğursuz bir günde üzerlerine sert ve dondurucu bir kasırga saldık. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Şüphe yok ki sürüp giden uğursuz bir günde onlara bir kasırgadır yolladık. |
|
İBN-İ KESİR |
Nitekim uğursuz günde üzerlerine şiddetli bir rüzgarı devamlı olarak gönderdik. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Biz, o uğursuz (felâket yüklü ve) sürekli bir günde üzerlerine ´kulakları patlatan bir kasırga´ gönderdik. |
|
BEKİR SADAK |
(19-20) Nitekim uzerlerine, insanlari, sokulmus hurma kutugu gibi kopararak yere seren, dondurucu bir ruzgari ugursuzlugu devam eden bir gunde gonderdik. |
|
CELAL YILDIRIM |
Biz, gerçekten onların üzerine, uğursuzluğu devam eden bir günde ortalığı alt-üst eden şiddetli bir rüzgâr gönderdik ki, |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Çünkü biz (haklarında) uğursuz (ve uğursuzluğu) sürekli bir günde onların üstüne çok gürültülü fırtına gönderdik. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Çünkü biz, uğursuzluğu devamlı bir günde, (Hûd peygamberin gönderildiği) Âd kavminin üzerlerine kökü kurutan şiddetli bir rüzgâr gönderdik. |
|
ALİ BULAÇ |
Biz, o uğursuz (felaket yüklü ve) sürekli bir günde üzerlerine ´kulakları patlatan bir kasırga´ gönderdik. |
|