فَهُوَ فِي عِيشَةٍ رَاضِيَةٍ |
ARAPÇA LATİN |
Fe huve fî îşetin râdiyeh(râdiyetin). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Artık o, hoşnut olacağı bir hayat içinde olacaktır. |
|
DİYANET VAKFI |
(6-7) O gün kimin tartılan ameli ağır gelirse işte o, hoşnut edici bir yaşayış içinde olur. |
|
ELMALILI SADE |
artık hoşnut olacağı bir hayat içindedir o. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
İşte o, hoşnut (olacağı) bir yaşayıştadır. |
|
FİZİLALİL KURAN |
O hoş bir hayat içinde olur, |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
O, hoşnut, râzı bir geçimdedir. |
|
İBN-İ KESİR |
O, hoş bir hayat içindedir. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Artık o, hoşnut olunan bir hayat içindedir. |
|
BEKİR SADAK |
(6-7) Ama tartilari agir gelen kimse hos bir hayat icinde olacaktir. |
|
CELAL YILDIRIM |
O, memnun olacağı bir hayattadır. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
artık o hoşnuud (olacağı) bir yaşayışdadır. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Artık o, hoşnud bir hayattadır. |
|
ALİ BULAÇ |
Artık o, hoşnut olunan bir hayat içindedir. |
|