وَلَٰكِنْ كَذَّبَ وَتَوَلَّىٰ |
ARAPÇA LATİN |
Ve lâkin kezzebe ve tevellâ. |
|
DİYANET İŞLERİ |
Fakat yalanlamış ve yüz çevirmişti. |
|
DİYANET VAKFI |
Aksine yalan saymış ve yüz çevirmişti. |
|
ELMALILI SADE |
Fakat yalan dedi ve döndü. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
(31-32) Fakat ne tasdik etti ve ne de namaz kıldı. Velâkin tekzîp etti ve yüz çevirdi. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Tersine inkâr etti ve sırt çevirdi. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ve fakat yalanlamıştır, yüz çevirmiştir. |
|
İBN-İ KESİR |
Fakat yalanlamış, yüz çevirmişti. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Ancak o, yalanlamış ve yüz çevirmişti. |
|
BEKİR SADAK |
(31-33) O, peygamberi dogrulamamis, namaz kilmamis, ama yalanlayip yuz cevirmis, sonra da salina salina kendinden yana olanlara gitmisti. |
|
CELAL YILDIRIM |
Fakat hem yalanlamıştı, hem yüzçevirmişti. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
fakat (üstelik Kur´ânı) yalanlamış, (îmâna) arkasını dönmüş, |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Ancak yalan söyledi ve (itaat etmekten) yüz çevirdi. |
|
ALİ BULAÇ |
Ancak o, yalanlamış ve yüz çevirmişti. |
|