فَجَعَلْنَاهُ فِي قَرَارٍ مَكِينٍ |
ARAPÇA LATİN |
Fe cealnâhu fî karârin mekîn(mekînin). |
|
DİYANET İŞLERİ |
(21-22) Sonra onu belli bir süreye kadar sağlam bir yerde (ana rahminde) tuttuk. |
|
DİYANET VAKFI |
(21-22) İşte o suyu, belli bir süreye kadar sağlam bir yere yerleştirdik. |
|
ELMALILI SADE |
Onu güvenli bir yere (rahme) koyduk. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
İmdi onu bir sağlam karargâhta (bulunur) kıldık. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Sonra o sıvı damlasını korunaklı bir yuvaya yerleştirmedik mi? |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Derken onu, karâr edilecek kuvvetli bir yerde tutmadık mı? |
|
İBN-İ KESİR |
Onu sağlam bir yere yerleştirdik. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Sonra onu savunması sağlam bir karar yerine yerleştirdik, |
|
BEKİR SADAK |
(20-22) Sizi bayagi bir sudan yaratip onu belli bir sureye kadar saglam bir yere yerlestirmedik mi? |
|
CELAL YILDIRIM |
(21-22) Sonra onu belirlenmiş bir vakte kadar sağlam bir karargâhta bulundurmadık mı ? |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Onu sağlam bir yerde tutub da, |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Sonra o suyu, sağlam bir yerde (rahimde) sakladık, |
|
ALİ BULAÇ |
Sonra onu savunması sağlam bir karar yerine yerleştirdik. |
|