فَإِذَا النُّجُومُ طُمِسَتْ |
ARAPÇA LATİN |
Fe izen nucûmu tumiset. |
|
DİYANET İŞLERİ |
Yıldızların ışığı söndürüldüğü zaman, |
|
DİYANET VAKFI |
(8-11) Yıldızların ışığı söndürüldüğü, gökkubbe yarıldığı, dağlar ufalanıp savrulduğu ve peygamberlerin (ümmetleri hakkında şahitlik) vakti tayin edildiği zaman (artık kıyamet kopmuştur). |
|
ELMALILI SADE |
Hani o yıldızlar silindiği vakit. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
(8-9) Artık o zaman ki, yıldızların ziyaları gider. Ve o vakit ki, gök yarılır. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Yıldızlar karardığı zaman, |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Yıldızların ışıkları sönünce. |
|
İBN-İ KESİR |
Yıldızlar söndürüldüğü zaman, |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Yıldızlar ´örtülüp (ışıkları) silindiği´ zaman, |
|
BEKİR SADAK |
Yildizlarin isigi giderildigi zaman, |
|
CELAL YILDIRIM |
Yıldızların ışığı giderilip silindiği zaman, |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
yıldızlar (ın ışığı) söndürüldüğü zaman, |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Yıldızlar yok edildiği zaman, |
|
ALİ BULAÇ |
Yıldızlar ´örtülüp (ışıkları) silindiği´ zaman, |
|