وَحُورٌ عِينٌ |
ARAPÇA LATİN |
Ve hûrun înun. |
|
DİYANET İŞLERİ |
(22-23) Onlar için saklı inciler gibi, iri gözlü huriler de vardır. |
|
DİYANET VAKFI |
(22-23) Saklı inciler gibi, iri gözlü hûriler, |
|
ELMALILI SADE |
iri gözlü huriler, |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
(21-22) Ve iştihada bulundukları kuş eti ile (dolaşırlar). (Ve orada) Pek güzel gözlü huriler de (vardır). |
|
FİZİLALİL KURAN |
Onlara iri gözlü huriler sunulur, |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ve onlara kara gözlü hûriler de var ki. |
|
İBN-İ KESİR |
Şahin gözlü huriler de; |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Ve iri gözlü huriler, |
|
BEKİR SADAK |
(22-24) Islediklerine karsilik olarak, sedefteki inciler gibi ceylan gozluler vardir. Orada bos ve gunaha sokacak bir soz duymazlar. |
|
CELAL YILDIRIM |
Ve iri kara gözlü eşler ki, |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
(Orada) şahin gözlü huurîler de (vardır), |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Onlar için, iri gözlü (güzel yüzlü) hûriler de var; |
|
ALİ BULAÇ |
Ve iri gözlü huriler, |
|