لَا يَسْمَعُونَ فِيهَا لَغْوًا وَلَا تَأْثِيمًا |
ARAPÇA LATİN |
Lâ yesmeûne fîhâ lagven ve lâ te’sîmâ(te’sîmen). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Orada ne boş bir söz, ne de günaha sokan bir şey işitirler. |
|
DİYANET VAKFI |
Orada boş bir söz ve günaha sokan bir laf işitmezler. |
|
ELMALILI SADE |
Orada ne boş bir laf işitirler, ne de günaha sokan bir söz. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
(25-26) Orada ne bir boş lâf ve ne de günaha sokacak bir şey işitmezler. Ancak bir söz işitirler (ki, o da) selâmdan ibarettir |
|
FİZİLALİL KURAN |
Orada ne boş ve ne günah içerikli bir söz işitirler. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Orada boş ve çirkin bir söz de duymazlar, günaha âit bir söz de. |
|
İBN-İ KESİR |
Orada ne boş bir laf, ne de günaha sokacak birşey işitmezler. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Orada, ne ´saçma ve boş bir söz´ işitirler, ne de günaha sokma. |
|
BEKİR SADAK |
N/A |
|
CELAL YILDIRIM |
Orada boş-anlamsız söz işitmezler ; |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Onlar orada ne boş bir lâf, ne de günâha sokacak bir şey işitmezler. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Onlar cennetde ne bir boş lâf işitirler, ne de bir hezeyan. |
|
ALİ BULAÇ |
Orada, ne ´saçma ve boş bir söz´ işitirler, ne günaha sokma. |
|