وَفُرُشٍ مَرْفُوعَةٍ |
ARAPÇA LATİN |
Ve furuşin merfûah(merfûatin). |
|
DİYANET İŞLERİ |
(28-34) (Onlar), dikensiz sidir ağaçları ve meyveleri küme küme dizili muz ağaçları altında, yayılmış sürekli bir gölgede, çağlayan bir su başında, tükenmeyen ve yasaklanmayan çok çeşitli meyveler içinde ve yüksek döşekler üzerindedirler. |
|
DİYANET VAKFI |
Ve kabartılmış döşekler üstündedirler. |
|
ELMALILI SADE |
yüksek döşekler (üstündedirler). |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
(34-35) Ve yükseltilmiş yataklardadırlar. Şüphe yok ki, Biz onları bir yaradılış ile yarattık. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Yüksek döşekler üzerindedirler. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
ve yüksek döşekler. |
|
İBN-İ KESİR |
Yükseltilmiş döşekler üstündedirler. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Yükseklere kurulmuş döşekler(dedirler). |
|
BEKİR SADAK |
(28-34) Onlar dikensiz sedir agaclari, salkimlari sarkmis muz agaclari, uzamis golge altinda, caglayarak akan sular kenarlarinda; bitip tukenmeyen ve yasak da edilmeyen bol meyveler arasinda; yuksek dosekler uzerindedirler. |
|
CELAL YILDIRIM |
Yüksek döşekler üstündedirler. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
ve (kadri) yükseltilmiş döşeklerdedirler. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Kıymetleri yüksek döşeklerdedirler... |
|
ALİ BULAÇ |
Yükseklere-kurulmuş döşekler (sedirler). |
|