وَظِلٍّ مِنْ يَحْمُومٍ |
ARAPÇA LATİN |
Ve zıllin min yahmûm(yahmûmin). |
|
DİYANET İŞLERİ |
(42-44) Onlar, iliklere işleyen bir ateş ve bir kaynar su içindedirler. Ne serin ve ne de yararlı olan zifirî bir gölge içinde!. |
|
DİYANET VAKFI |
(43-44) Serin ve hoş olmayan kapkara dumandan bir gölge altındadırlar; |
|
ELMALILI SADE |
kapkara boğucu dumandan bir gölge, |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
(41-43) Ashâb-ı Şimal ise, ne? Mesâmâtâ kadar nüfuz eden bir sıcaklık ve son derece hararetli bir su içindedirler. Ve pek siyah bir dumandan bir gölge içindedirler. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Kara ve boğucu bir dumanın gölgesi altındadırlar. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ve karardıkça kararan bir dumanın gölgesindeler. |
|
İBN-İ KESİR |
Ve kapkara dumandan bir gölge içindedirler. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Ve kapkara dumandan olan bir gölge içindedirler, |
|
BEKİR SADAK |
(42-44) Insanin icine isleyen bir sicaklik ve kaynar su icinde, serinligi ve hoslugu olmayan kara bir dumanin golgesinde bulunurlar. |
|
CELAL YILDIRIM |
Ve kara boğucu bir dumandan meydana gelen gölgededirler. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
ve bir de kapkara dumandan bir gölge içindedirler. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Bir de üzerlerinde cehennemin kapkara dumanı olan bir gölge var... |
|
ALİ BULAÇ |
Ve kapkara dumandan bir gölge içindedirler. |
|