وَإِنَّهُ لَقَسَمٌ لَوْ تَعْلَمُونَ عَظِيمٌ |
ARAPÇA LATİN |
Ve innehu le kasemun lev ta’lemûne azîm(azîmun). |
|
DİYANET İŞLERİ |
(75-76) Yıldızların yerlerine yemin ederim ki, -eğer bilirseniz, gerçekten bu, büyük bir yemindir- |
|
DİYANET VAKFI |
Bilirseniz, gerçekten bu, büyük bir yemindir. |
|
ELMALILI SADE |
bilseniz o, gerçekten çok büyük bir yemindir. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
(75-76) Artık Hayır. O yıldızların mevkilerine yemin ederim. Ve şüphe yok ki o, eğer bilseniz, bu elbette pek büyük bir yemindir. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Keşke bilseniz bu ne büyük bir yemindir |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ve şüphe yok ki bu, elbette pek büyük bir anttır bilseniz. |
|
İBN-İ KESİR |
Gerçekten bilseniz bu, büyük bir yemindir. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Şüphesiz bu, eğer bilirseniz gerçekten büyük bir yemindir. |
|
BEKİR SADAK |
(75-76) Hayir; yildizlarin yerleri uzerine yemin ederim ki bunun ne buyuk yemin oldugunu bir bilseniz! |
|
CELAL YILDIRIM |
(75-76) Hayır, (bu nimetleri inkâr edemezsiniz ?) Parça parça inen Kur´ân´ın (iniş) mevki´lerine yemin ederim ki, eğer bilirseniz bu cidden büyük bir yemindir. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
ki hakıykaten bu, eğer bilirseniz, büyük bir anddır, |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Ki eğer bilirseniz bu yemin, gerçekten büyük bir yemindir. |
|
ALİ BULAÇ |
Şüphesiz bu, eğer bilirseniz gerçekten büyük bir yemindir. |
|